Müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı ve çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müşterek çocuğun %98 oranında engelli olduğu, davacının çalışmadığı, çocuğu ile birlikte 250 TL karşılığında kirada oturduğu, engelli çocuğu için aldığı 780 TL maaş ile geçimini sağladığı; davalının ise, babasına ait evde eşi ve bir çocuğu ile birlikte oturduğu, kuruyemiş işyeri olduğu, işyeri kirasının 1.200 TL olduğu, aylık gelirinin 1.000 TL olduğu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığından gelen yazı cevabına göre, davacının üç ayda engelli yakını aylığı olarak 849,39 TL, ayrıca engelli yardımı adı altında 769 TL evde bakım aylığı aldığı görülmüş olup, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, çocuk için alınan aylık yardım maaşları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; aylık 500 TLye artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olduğu-
İştirak nafakasına ilişkin  davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi olarak genel mahkeme sıfatıyla hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Yargılamanın yenilenmesi talebinin kararı veren mahkemece inceleneceği-
3. HD. 25.01.2017 T. E: 2016/10893, K: 636-
3. HD. 25.01.2017 T. E: 2016/10101, K: 607-
İştirak nafakasının arttırımı talebine-
Yardım nafakasına-
İştirak nafakasının arttırılması ve yardım nafakası talebine-
3. HD. 23.01.2017 T. E: 2016/22642, K: 407-
İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda incelemenin, kararına direnilen dairece yapılacağı, direnme kararının öncelikle inceleneceği, Daire'nin, direnme kararını yerinde görürse kararını düzelteceği; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na göndereceği-
Yoksulluğun hukuksal kavramı yasada tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceğinin vurgulandığı, yoksulluk durumunun; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmesi gerekeceği, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınması gerekeceği-