Şikayetçi 3. kişinin icra mahkemesine sunduğu ............ tarihli şikayet dilekçesinde yakalama ve haciz kararlarından ............ tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşıldığından, mahkemece, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekeceği-
TK 21/2. madde gereği yapılan ödeme emri tebligatında, tebliğ memurunca tebliğin yapıldığı tarihin yazılmadığı görüldüğünden, yapılan tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği- İlk Derece Mahkemesince, öğrenme tarihi olarak bildirilen ............... tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde ileri sürülen tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekeceği-
Muhatap şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması geremediği ancak komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, aksi halde tebliğ işleminin usule aykırı olacağı-
Tasfiye halindeki şirkette, ödeme emrinin tasfiye memuruna tebliği gerektiği-
Asıl ve birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat istemine ilişkindir...
Borçlu şirkete ödeme emrinin 7201 Sayılı TK'nın 21/1 maddesi gereğince yapılan tebligatında, haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatın TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği- İlk Derece Mahkemesi her ne kadar tebligat usulsüzlüğü şikayetini kabul ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş ise de dayandığı gerekçe yerinde olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Aktif elektronik tebligat adresi bulunan şirkete tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olduğundan, posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu ve bu durumda yapılan şikayetinin "süre aşımı" nedeniyle reddinin hatalı olacağı-
Tebligatta, beyanına başvurulan komşusu tarafından muhatabın "dışarıda" olduğunun bildirildiği, dolayısıyla borçlunun tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği tesbit edilemediği gibi, haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, tebligatın usulsüz olduğu- Satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği nazara alınarak beyan edilen öğrenme tarihine göre şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile işin esası incelenmesi gerektiği-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği- Tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edeceği-
Borçlu şirkete yapılan şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği- İlk Derece Mahkemesince, öğrenme tarihi olarak bildirilen .............. tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde ileri sürülen tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekeceği-