Usulsüz tebligat halinde, TK. 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- İlamsız icra takibinde itirazların, düzeltilmesine karar verilen tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması gerektiği- Alacaklının sunduğu Whatsapp yazışma içeriği belirsiz olduğundan ve ayrıca öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçi borçlunun bildirdiği tarihin esas olduğu, bu tarihin aksinin karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği-
Davacının süresinden sonra 89/2 haciz ihbarnamesine itiraz ederek yeni adresini icra dosyasına bildirdiği, 89/3 haciz ihbarnamesinin itiraz dilekçesinden önce hazırlanarak davacıya gönderildiği, dolayısıyla davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca esastan kabulüne, ............ İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin vekilinin ........... tarihinde vekaletname sunan ve vekil sıfatıyla sisteme eklenen Av. .......... olmasına rağmen satış ilanının dosyada vekaletnamesi bulunmayan ve ne şekilde sisteme eklendiği anlaşılamayan Av. ..........'ya tebliğ edildiği, bu husus İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği halde TK'nın 32. maddesi ve TMK'nın 2. maddesi hükümleri uyarınca şikayetçi borçlu vekilinin satıştan çok daha önce haberdar olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğu, şikayetçi borçlu vekili Av. ................'a usulsüz de olsa bir tebligat yapılmadığından ve buna göre TK'nın 32. maddesinin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesi ile HMK'nın 353/1-b(2) maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de; şikayet dilekçesinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığının görüldüğü, icra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 3. haciz ihbarnamesi 02.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1ve 89/2 haciz ihbarnamelerine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekeceği, o halde, 14.03.2022 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin şikayetin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyaten haczine karar verilen geminin ihtiyati haciz kararının infazı çerçevesinde geminin seferden meni talep edilmiş ve aynı gün icra müdürlüğünce geminin seferden menine karar verildiği, seferden men ihtiyati haciz kararı sonrası geminin muhafaza tedbirleri kapsamında icra müdürlüğünce uygulanacağından TTK’nun 1352. maddesinde talebe ilişkin düzenleme nedeni ile seferden men kararının kaldırılmasının isabetsiz olduğu-
Her ne kadar şikayetçi tarafından 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ve Bölge Adliye Mahkemesince de tebliğ işleminin usulsüz olduğu isabetli olacak şekilde tespit edilmiş ise de; şikayet dilekçesinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin bir usulsüzlük iddiası bulunmadığının görüldüğü, icra mahkemesine şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikayetçi 3. kişiye 2. haciz ihbarnamesi 20.8.2021 tarihinde tebliğ edildiğinden, şikayete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç bu tarihte muttali olunduğunun kabulü gerekeceği, o halde, 08.10.2021 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin şikayetin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılan adres borçlunun mernis adresi olmadığından, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında, borçlu tarafından, tebliğ yapılan adresin mernis adresi olmadığına dair bir iddianın ileri sürülmediği belirtilerek sonuca gidilmiş ise de; borçlunun şikayet dilekçesinde tebliğ yapılan adresin ev olmayıp doktor muayenehanesi olduğunu belirtmesi karşısında, adresin mernis adresi olup olmadığının araştırılması gerekip, eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin doğru olmadığı, o halde, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine dair İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde ise de, gerekçesi somut olaya uygun olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçenin düzeltilmesi maksadıyla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden şikayetin kabulü yönünde hüküm kurulması gerekeceği-
Borçlunun tüzel kişiliğe sahip limited şirket olduğu ve ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihinde aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğu görülmekle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu, bu durumda, borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanının da bulunmadığı, hal böyle olunca, borçlu ................ Limited Şirketi’ne yöntemince tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığına göre yapılan başvurunun süresinde olduğu kabul edilerek ............ tarihli dilekçesindeki sebepler ve re'sen incelenecek hususlar doğrultusunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın süresinde açılmaması nedeniyle usulden reddi yönünde hüküm tesisinin ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçinin "usulsüz tebligat nedeni ile memur muamelesine yönelik şikayeti"nin BAM tarafından kabulü halinde, şikayetçi vekili için -karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ne göre- 2100,00TL maktu 'dilekçe yazım ücretine' de hükmedilmesi gerekeceği-
Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir...