“Zorunlu geçit hakkı tanınması”na ilişkin davalarda, en uygun ve ekonomik olan güzergâhın tercih edilmesi (en kısa değil malikine «da-valıya» en az zarar verecek olan yolun belirlenmesi) gerekeceği-
Davalıya ait taşınmazın, ortasından iki parçaya bölecek şekilde da- vacı lehine geçit hakkı kurulamayacağı-
Lehine zorunlu geçit hakkı kurulan taşınmaz malikinin, daha sonra “yolun yetersiz kaldığı”ndan bahisle yolun genişletilmesini isteyebileceği, bu durumda mahkemece “hak ve nefaset kuralları çerçevesinde” tarafların karşılıklı çıkarları gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
Üzerinde geçit hakkı tanınan yerin genişliğinin, taşınmazın niteliğine ve kullanılış biçimine göre -genelde; 2,5-3 metre olarak- tespit edilmesi gerekeceği-
Anayola çıkılamayacak (ulaşılamayacak)sa, davacı lehine zorunlu geçit hakkı kurulamayacağı-
“Zorunlu geçit hakkı tanınması”na ilişkin davanın, -zorunlu geçit hakkına konu taşınmazın davalı adına tescili için açılacak olan - “tescil davası” ile birlikte incelenebileceği-
“Zorunlu geçit hakkı tanınması” davalarında ilgili -üzerinde geçit hakkı kurulacak ve lehine geçit hakkı tanınacak- taşınmazların tüm maliklerinin -ve davalıya ait parsel üzerinde lehine geçit hakkı tanınmış olan parsel malikinin- “davacı” ve “davalı” olarak yer almaları gerekeceği-
Genel yola cephesi bulunan taşınmaz malikinin zorunlu geçit iste-minde bulunamayacağı-
MK. 747 gereğince kurulan hükümlerin yenilik doğurucu nitelikte olduğu-