Gelir koruma sigortası poliçesine dayalı olarak işsizlik teminat bedelinin tahsili istemine ilişkin tüketici konumundaki davacı tarafından açılan davanın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmadığından, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, Türk Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 223.maddesi uygulanacağı- TBK’nun 223. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamayacağı, eksik iş, yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri, ayıplı iş ise eserde olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki farkları ifade edeceği ve İşin yapılmayan kısmının teslim ve muayenesi söz konusu olamayacağından iş sahibinin eksik işler yönünden ihbarda bulunmasına ya da ihtirazı kayıt koymasına gerek bulunmadığı- 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği- Bilirkişiler, gizli ayıpların ortaya çıkması gereken tarih olarak konutun tesliminden sonra en az bir kış mevsiminin geçmesi gerektiğini belirtmiş olduğundan, davacılara konutu teslim ile dava tarihine göre dört kış mevsiminin geçtiği görülldüğünden ve konutların bulunduğu Adana ilinde kış mevsimi diğer il ve yörelere göre daha ılıman geçtiğinden, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde ihbar yapılmadığının kabulü ile reddine karar verilmesi gerektiği-  Eksik imalatlar yönünden açıkça, davalı idare tarafından eksik imalatların tamamlanması hususunda yüklenici firmalara süre verildiği ve buna istinaden de eksikliklerin bulunduğunun belirlendiği ve çalışmaların devam ettiğinin komisyonca beyan edildiğinden bahsedilmiş ancak eksik imalatların dava ve keşif tarihi itibariyle ne kadarının tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmediği, bilirkişi raporu doğrultusunda tamamı yönünde hüküm kurulduğu anlaşıldığından, idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kredi kartı işsizlik ve gelir güvencesi sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkin davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu-
01.10.2011 tarihine kadar olan dönemde bankalarca kredi kartı hamilleri aleyhine açılan ve yukarıdaki istisnalar dışında kalan davalarda görevli mahkemenin, dava değerine göre genel mahkemeler sıfatıyla sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise, HMK’nun 2/1. maddesi uyarınca dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi olduğu- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra banka kredi kartı uyuşmazlıklarına ilişkin açılan davalarda görevli mahkemenin ise, anılan kanunun 3/1-k-j,4/3,73/1,83/2 ve geçici 1. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerektiği-
11. HD. 18.04.2016 T. E: 3744, K: 4296-
Taşıma sözleşmesinden doğan tazminat istemi-
Gelir koruma sigortası poliçesine dayalı olarak işsizlik teminat bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, dava konusu sözleşmenin nitelendirmesi yapılırken, sözleşmenin sigortalının işsiz kalma rizikosu nedeniyle gelirden mahrumiyetini önlemeye yönelik bir sözleşme olduğu, bu haliyle sigortalının tüketici, yapılan işlemin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerektiği-
Hayat sigorta sözleşmesine dayalı ölüm teminatının tahsili istemi olması sebebi ile davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemlerine ait olduğu-
6102 s. TTiK.’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden, 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihine kadar olan süreçte kart çıkaran kuruluşlar tarafından kredi kartı hamili tüketiciye karşı açılacak davalar ticari dava niteliğinde olup asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor