Banka hesabına yatırılan paranın henüz paranın vadesi gelmeden BDDK tarafından banka yönetimine el konulduğu, paranın off shore hesabına aktarıldığı ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesiyle ödenmediği, banka yetkililerinin banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum oldukları, paranın paravan off shore hesabına havale edilmiş gibi gösterilmesine rağmen gerçekte banka yönetimi tarafından bazı şirketlere aktarıldığını, kanuna karşı hile yapıldığını, müvekkilinin mevduatından davalının sorumlu olduğu ileri sürerek açılan davalının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k, l, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, davacının tüketici olduğu uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
"Davacının opsiyon (nakavt)" işlemine yönlendirildiğini, bu işleme yönelik yeterli açıklama yapılmadığı, riskin boyutu ve büyüklüğü hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmayan davacının bu işlemler sonucunda zarara uğradığı" iddiası ile adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerine dayalı olarak banka aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkin davada, davacı tacir olmayıp, 6502 sayılı Kanun'un 3/k maddesinde tanımlanan tüketici sayılan kişilerden olup, tüketici işlemi niteliğinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Temyiz yoluna başvuru harcının yatırılmayan ve dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği tespit edilen fer'i müdahilin temyiz isteminin reddi gerektiği- Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden tüketici konumundaki davacı tarafından açılan off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Taşıma esnasında kaybedilen bagaja yönelik tazminat isteminde davaya tüketici mahkemelerinde bakılacağı (TKHK. mad. 3/k-l, 83)-
Banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkin davada, kısa karar ile gerekçeli karar ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratır şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Davacı Güvence Hesabı, ödediği tazminatı sorumlu davalıya rücu etmekte olup davalı gerçek kişi ve uyuşmazlık da haksız fiilden kaynaklandığından ayrıca taraflar arasında tüketici işlemi ve sigorta akdi de bulunmadığından, uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
TKHK. mad. 49/1’e göre finansal hizmetlerin, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade ettiği; finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmenin ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmeler olduğu; , taraflar arasındaki ilişkinin, tüketici işlemi kapsamında kaldığı ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu-
28/11/2013 t. ve 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra oluşan banka kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta, görevli mahkemenin, "tüketici mahkemeleri" olduğu-
Kredi kartından doğan uyuşmazlıkların çözümünde hangi mahkemenin görevli olduğunun, mülga 4077 s. Kanunla 5464, 6102 ve 6502 sayılı Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesiyle belirlenebileceği- İlgili kanunların yürürlük tarihiyle bağıntılı olmaksızın, kart hamilinin de "tacir" olduğu durumlarda, kart veren kuruluş ile tacir olan kart hamili arasındaki davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olacağı- HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra görevli mahkemenin, dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi olduğu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 s. TTK'nın -6335 sayılı Kanunla değişik- 5. maddesi uyarınca asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmeden önce, asliye ticaret mahkemesinde açılmış ve taraflarca işbölümü itirazında bulunulmamışsa, ortada "görev uyuşmazlığı" bulunmadığından bu davaya asliye ticaret mahkemesince devam edilmesi gerekeceği- Dava, kredi kartını veren banka tarafından 02.04.2014 tarihinde (6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce), tüketici olan kart hamiline karşı açılmış olduğundan, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davada, 6102 s. TTK. mad. 4 ve 5. uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görevli bulunduğu düşünülebilirse de, özel kanun olan 5464 s. Kanunun 44/2 ve 43 gereğince, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu kabulü gerekeceği-