Tapu siciline tescil edilmemiş olan ayni hakların tapu siciline iyiniyetle dayanmış olan üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği (Davanın, kendi satıcısı adına olan iskan kaydına, davalının ise tapu kaydına dayan-ması halinde, davalının MK. 1023 hükmünden yararlanabileceği, çünkü iskan kayıtlarının, tapu sicilinin dayandığı aleniyet ve güven ilkesinden yoksun olduğu)-
MK. 724 ve 725’in kapsamına giren tecavüz edilen arsayı sonradan iktisap eden kişinin MK. 1023 hükmünden yararlanamayacağı, çünkü taşınmazı kanundan doğan kısıtlaması ile birlikte satın almış olduğu-
MK. 1023’daki “iyiniyet karinesi”nin aksinin bunu ileri süren tara-fından isbat edilebileceği (isbat yükünün iyiniyet karinesinin aksini ileri sürene düştüğü)-
Bir yere iki tapu kaydının uyması yani “çifte tapu” halinde, uyuş-mazlığa MK.1023 hükmünün uygulanamayacağı, tarihi eski olan ve doğru esasa dayanan tapu sahibinin hakkının üstün tutulacağı-
Sahte vekaletnameye dayanılarak yapılan satış işleminde alıcının MK. 1023 korumasından yararlanamayacağı-
Yasadan dolayı mülkiyeti sınırlamalı olan bir taşınmazı satın ala-nın iyiniyetli kabul edilemeyeceği (ve bu kişinin MK. 1023 den yararlanamayacağı)-
Yolsuz tescile dayanarak ayni hak iktisap eden üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığının belirlenmesi için; tescilin yolsuz olduğunu üçüncü kişinin genel hayat tecrübelerine göre ve hayatın doğal akışına göre bilebilecek durumda olup olmadığının, taşınmazı devralanın (satın alanın) üçüncü kişiyle akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığının, taşınmazın değerinin çok altında satılmış olup olmadığının, tarafların ayni yerde ikamet edip etmediğinin vb. araştırılması gerekeceği-
Mükerrer kayıttan mülkiyet hakkı bir başkasına aktarılmakla mali-kin mülkiyet hakkı da sona ermiş olacağından bu durumda birinci kaydın geçersiz hale geleceği, bu durumda birinci kayıt üzerinden yapılan intikaller hukukça değer taşımayacağı, bu intikaller nedeni ile satın alan ya da icra yolu ile iktisap eden kişilerin MK.nun 1023 maddesine daya-namayacağı-
Taşınmazın iki paydaşından birisinin, diğer paydaşın ölü olduğunu ve mirasçılarının kimler olduğunun bilmesine (bilmesi gerekmesine) rağmen, bunları gizleyerek açtığı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda -ilanen tebligat yaptırarak- taşınmazı ihalede satın almasının MK.2’ye aykırı olacağı–
Kötüniyetin olaydan açıkça anlaşılması nedeniyle 14.2.1951 T. ve 17/1 sayılı İçt. Bir. K.’nın uygulanabilmesi için “delil toplanmak suretiyle” değil, “çıplak olayın gözönünde tutularak kötüniyetin varlığının saptanması” gerektiği-