Davalı hastanenin vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. 386, 390. md.) Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna-
Mesleki bir iş gören doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkilin titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklı olduğu- Davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanan (TBK. 502 vd.) tazminat davasında, doğum sırasında küçüğün omuz takılması sonucu felç kalması olayında, mahkemece; üniversiteden, özellikle davacının doğum sonrası yapılan müdahaleye ilişkin beyan ve itirazlarını karşılayan, aralarında ortopedi, çocuk ve kadın doğum konusunda uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, gerekirse çocuğun sevkinin de sağlanması sureti ile; küçüğe doğum sonrası yapılan müdahalenin yerinde olup olmadığı, bahse konu müdahale nedeni ile çocuğun sakat kalıp kalmadığı, davalıların çocuk ile ilgili gereken tüm kontrolleri yapıp yapmadığı, yapıldıysa bu işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı doktorun, özen borcuna aykırı davranıp davranmadığı konusunda iki farklı rapor olmasına rağmen, mahkemece yeterli inceleme yapılmadan ve gerekçeleri gösterilmeden, Adli Tıp Raporuna göre hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
Özel sağlık kuruluşunda gerçekleştirilen tedaviden kaynaklı yakınma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istekleri-
İtirazın iptali davası-
Boşanma davalarında aslolanın öncelikle tarafların barışmaları ve aile birliğinin devam etmesi olduğu, somut olayda da bu durumun gerçekleştiği ve tarafların sulhunun, davacı avukattan vekalet ücretini kaçırmak maksadıyla olmadığı gibi Avukatlık Kanunu'nun 165.maddesinin uygulanmasının da mümkün olmadığı-
Vekilin müvekkili adına satıp tahsil ettiği parayı müvekkiline verme borcunda, yaptığı işten dolayı müvekkiline hesap verme zorunluluğunu yerine getirmediği sürece beş yıllık zamanaşımı süresinin işlemeyeceği, bir başka anlatımla zamanaşımı süresinin vekilin hesap vermesi ile başlayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor