Sözleşmede alacağın yabancı para ile ödenmesi kararlaştırdığına ve davada kur farkından doğan para alacağa ilişkin bulunduğuna göre ilke olarak davacının BK.nun 105. maddesi hükmünden yararlanabileceğinin kabulü gerektiği-
BK.105. maddenin uygulaması için alacaklının temerrüt faizi ile karşılanamayan aşkın bir zararının bulunması ve bu aşkın zarar ile temerrüt arasında uygun illiyet bağı bulunması yanında borçlunun kusursuzluğunu kanıtlayamamış olmasının gerekeceği, temerrüt faizi istenmesi için mutlaka temerrütten dolayı bir zarar görülmüş olmasının gerekmediği-
Yargıtay kararı maddi hataya dayalı ise, karara uyulmasının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, her davanın açıldığı andaki maddi ve hukuki esaslar çerçevesinde karara bağlanacağı- Temerrüt faizine zararın Türk parasının yabancı paraya çevrilerek yurt dışına transfer edildiği tarihten itibaren hükmedilmesi gerektiğine değinen bozma kararına uyulmakla bu husus kesinleşmiş olduğundan artık temerrüdün transfer tarihinden başladığının kabulü gerektiği- 818 s. Borçlar Kanununun 83. maddesinde yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parasına göre isteyebileceği hükmü getirilmişse de, bu hükmün görülmekte olan davalarda uygulanmayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor