Paranın değer kaybetmesinin kanun koyucu tarafından faiz oranları belirlenirken dikkate alındığı, bu nedenle yüksek enflasyona dayanarak munzam zarar talep edilmesi, kanun koyucunun iradesi ile bağdaşmayacağı- Aynı nedenle gecikme faizi dışında ve onun üzerinde oluşan munzam zarara karar verilmesi gecikme faizi ile ilgili kanun hükümlerine de aykırı olduğu- İçtihat aykırılığına konu tüm kararlar, paranın vadesinde tahsil edilmesi halinde alacaklının mevduat faizi, repo, döviz geliri ve sair nedenlerle kazanç sağlayabileceği iddiasına ve varsayımına dayandığı, munzam zarar niteliği itibariyle kaybedilen kazanç, mahrum kalınan kar niteliğinde olduğu- Zararın varsayıma dayanması bu tür zararların ispatında BK'nun 42/2 ve HMUK'nun 240. maddesini ön plana çıkardığı- BK'nun 42/2. maddesi hakimin takdir hakkını, HMUK'nun 240. maddesi ise hakimin delilleri serbestçe edindiği kanaate göre takdirini düzenlemekte olduğu- Kaynağını değişik ve çok türlü maddi olaylardan alan munzam zararların kanıtlaması işleminin, içtihatların birleştirilmesi yolu ile tek bir ispat vasıtasına bağlanması; hâkimin delilleri serbestçe takdir etmesini öngören hükümleri sınırlandıracağı gibi hukukun gelişmesini de önleyeceği, açıklanan nedenlerle içtihatların birleştirilmesine gerek olmadığı-

DAVA : I- İÇTİHADI BİRLEŞTİRME TALEBİ: V U., 12.8.1996, 5.5.1997, 18.6.1997, 24.6.1997, 27.6.1997, 30.6.1997, 17.9.1997, 23.10.1997, 20.11.1997 tarihli dilekçeleri ile, Av. F. V , Av. T. K., 5.11.1996, Av. C. T. 14.2.1997, Av. H. D. 26.6.1997, Av. R. ...