Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olacağı, sadece 'direnilmesine' denilmekle yetinilerek hüküm verilemeyeceği, mahkemece dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerektiği-
Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkemenin bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermesi; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemesi gerekeceği-
Kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "önceki kararda direnilmesine denilmekle” yetinilmesi nedeniyle, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekeceği-
Alacak davasında, usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmaması nedeniyle, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması gerekeceği-
Davalı vekilinin, gösterdiği tanıkların dinlenilmesinden vazgeçmediği, davalıya tanıklarının dinlenmesi için imkan tanınmadan hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak ve tanıklar dinlenmeden karar verilemeyeceği-
6100 s. HMK yürürlüğe girmeden önce açılmış olan dava mahkemece HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra işlemden kaldırılmış olduğundan ve mülga HUMK döneminde bir işlemden kaldırma kararı verilmediğine göre kazanılmış bir haktan söz edilemeyeceği, ikinci kez takipsiz bırakılan celsede davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
1086 sayılı HUMK’nun 409/5-son fıkrasına göre; işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı; aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılması gerekeceği-
Davacı, 15.04.2013 tarihli dilekçe ile ihbar edilen Cumhuriyet Savcısının soruşturma aşamasında usule aykırı işlemler yaptığını iddia ederek manevi tazminat istemiş olup, dava açıldığı sırada yürürlükte olan yasa hükümleri, karar verildikten sonra yürürlükten kaldırılmış, ayrıca görevli mahkeme hakkında düzenlemeler yapılmış olması nedeniyle, görev konusu kamu düzenini ilgilendirdiği dikkate alındığında mevcut düzenlemeler dikkate alınarak eldeki davalar hakkında karar verilmesi gerekeceği-