HMK mad.61 vd. gereğince ihbar olunan davada taraf olmadığından hakkında hüküm verilmesinin mümkün olmadığına-
Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasında husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği, davacı Orman Yönetimine husumeti yönelterek dava açmış ve yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmişse de, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatı kazanılamayacağı gibi, ıslah yoluyla dahi davada taraf değişikliğinin olanaklı bulunmadığı ve husumetin mahkemece res'en dikkate alınması gerektiği gözetilmeden hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan Hazine aleyhindeki davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İhbarı talep edilen şirkete ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosyaya alınması, ihbar olunanın sunması halinde beyan dilekçesi ile varsa delillerin toplanması, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılarak neticesine göre hüküm kurulması gerektiği- İhbar olunan konumunda olan şirket olmasına rağmen, mahkemece karar başlığında davalı olarak gösterilmesi ve hüküm kısmında alacakların "davalıdan tahsiline" şeklinde karar kurulmasının hatalı olduğu-
Davanın davacının çalıştığı alt işveren şirketlere ihbar edilmesi ve ihbar olunan alt işveren şirketlerin davacının çalışma şartları ve ödemeler konusunda belgeler ibraz etmesi halinde talep edilen işçilik alacaklarının hesaplanmasında bu belgelerin dikkate alınacağı düşünüldüğünde davanın alt işveren şirketlere ihbarında zorunluluk bulunduğu, davalının bu talebinin, tahkikat sonuçlanmadan, mahkemeye ilettiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece, davanın ihbarı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Davaya fer'i müdahil olarak katılma talepli verilen cevap dilekçesi verildiğinden, mahkemece bu talep hakkında karar verilmeksizin ve cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlar değerlendirilmeksizin dosya hakkında hüküm verilmiş olmasının hatalı olduğu-
İhbar dilekçesinin Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğe çıkartılmasına karar verilmesine rağmen, tebliği beklenmeksizin dilekçe hakkında karar verilmesi hatalı olduğundan, ihbarı talep edilen tüm alt işveren şirketlere ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları eksiksiz dosyaya alınarak ihbar edilen taşeron şirket/şirketlerin, sunmaları halinde beyan dilekçeleri ile delillerin değerlendirilmesi, ihbar olunan şirketlerin cevap vermemeleri halinde ise asıl işveren olan davalı şirketin cevap dilekçesinde ve aşamalarda belirttiği üzere davacı işçiye ait özlük dosyası ile bordro, makbuz gibi ödeme belgelerinin alt işveren şirketlerden istenerek sonucuna göre karar vermesi gerektiği-
Davaya fer'i müdahil olarak katılma talepli verilmiş olan cevap dilekçesi hakkında, mahkemece bu talep hakkında karar verilmeksizin ve cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlar değerlendirilmeksizin dosya hakkında hüküm verilmiş olması hatalı olduğu-
Usul hükümlerine göre, davada taraf olmayan gerçek veya tüzel kişi lehine ya da aleyhine hüküm tesis edilmesinin mümkün olmadığı- İhbar olunan kimse davada davalı sıfatını kazanmadığından lehine ve aleyhine hüküm kurulamayacağı, kamu düzeniyle ilgili bulunan bu durumun mahkemece resen gözetilmesi gerektiği- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında lehlerine haciz şerhi bulunan kişiler, gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmiş iseler de, bu kişilere ihbar dilekçesi tebliğ olunmuş olup, davada, davalı sıfatıyla değil, ihbar olunan sıfatıyla yer almış olup gerekçeli karar başlığında adı geçen kişiler dışında başka kişiler lehine de haciz şerhleri bulunduğu görüldüğünden, mahkemece, tapu kayıtları üzerinde detaylı inceleme yapılarak, lehine takyidat şerhi (ipotek, haciz, intifa hakkı vd.) bulunan tüm gerçek ve tüzel kişilerin davaya katılımı sağlandıktan sonra, söz konusu şerhler hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
HMK mad. 64'de göre dava ihbar olunmuşsa da, ihbar olunan davaya katılmadığı gibi kendisine davayı ihbar eden davalıyı temsil etmek istediğini de bildirmediği, bu durumda ihbar olunanın davada taraf sıfatını kazanmadığı ve ihbar olunan hakkında hüküm kurulmadığından ihbar olunanın temyiz talebinin reddine karar verildiği- Dosya içeriği, davacı tanığın beyanları ve emsal işçinin dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma talebi emsal dosyadaki gibi kabul edilmesi gerektiği-
Davalının ihbar dilekçesi ilgili idareye tebliğ edilmeksizin ya da usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair tebligat parçası dosyaya alınmaksızın ve özellikle ihbar talebi konusunda ara karar kurulmaksızın, hüküm kurulması hatalı olduğundan, davanın ihbarı talep edilen idareye ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak, ihbar olunanın sunması halinde beyan dilekçesi ile varsa delilleri toplanması gerektiği, ihbar olunanın yargılamayı takip etmemesi halinde ise yıllık izin belgeleri ile var ise ödeme belgelerinden birer suret söz konusu idareden müzekkere ile istenerek getirtilip, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılarak neticesine göre karar verilmesi gerektiği-