Asıl davada davalı-karşı davada davacı tarafça, sözleşmenin imzalandığı tarihten de önce nakit ödemeler yapılmaya başlanıp, 01.03.2011 tarihli son çekin ödenip, inşaatın belirli bir aşamaya gelmiş olması dikkate alındığında, asıl davada davacının sözleşme gereği üstlendiği hizmetlerin bir kısmını yerine getirip, asıl davada davalının 18.04.2011 tarihli cevabi ihtarnamesinde, davacının bir kısım hizmetler yaptığını belirttiği, karşı tarafın ruhsat işlemlerindeki kusurunu sözleşmenin feshi sebebi olarak göstermesinin, bu hususu doğruladığından asıl davada davacı-karşı davada davalının vermiş olduğu hizmeti tanık dahil her türlü delille kanıtlayabileceği gözetilerek, asıl davada davacı-karşı davada davalının bu husustaki tanıklarının dinlenip, uzman bilirkişiden yapmış olduğu hizmetlere karşılık gelen hizmet bedeli ile ilgili rapor alınması ve sonucuna göre asıl ve karşı davada bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan ticari kredi nedeniyle dosya masrafı adı altında tahsil edilen ücretlerin iadesi istemine ilişkin davada, mahkemece; dava konusu kredi sözleşmelerinin metni ve buna ilişkin tüm evraklar temin edilip, kredi sözleşmelerinin hükümleri, banka kayıtları ile diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek, masraf kalemlerinin bankaca verilen bir hizmetin karşılığı olup olmadığı, davalı Banka tarafından tahsil edilen tutarların sözleşmeye ve emsal uygulamalara uygun olup olmadığı konusunda, gerektiği takdirde oluşturulacak uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp, tüm bu hususlar birlikte tartışılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Ticari nitelikli krediye ilişkin ihtilafta Tüketici mevzuatının uyuşmazlığın çözümünde uygulanamayacağı- Davalı banka tarafından davalıya kullandırılan kredi nedeniyle haksız tahsil edildiği iddia edilen ücretlerin iadesi istemine ilişkin davada, mahkemece; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine ilişkin tüm evrakların dosyaya getirtilip, davacıdan hangi işlemler nedeniyle, ne kadar ücret tahsil edildiği somutlaştırılması, söz konusu işlemlere ilişkin kredi sözleşmesinde hüküm ve oranların belirlenip belirlenmediği tespit edilmesi, sonrasında bankacılık hususunda ehil bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden, diğer bankaların benzer nitelikteki kredi sözleşmelerine ilişkin uygulamaları, aldıkları ücretler ve ücret oranları değerlendirilmek suretiyle tahsil edilen ücretlerin bankacılık uygulamaları ve kredi sözleşmesine uygun olup olmadığına dair bilirkişi raporu alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Off Shore hesaplarının banka güvencesi altında olduğu izlenimi verildiği ve davalı bankanın dava dışı banka Off Shore temsilcisi gibi hareket ederek dava dışı Off Shore bankası adına kendi hesabına mevduat toplama faaliyetine giriştiği, toplanan paraların göstermelik olarak dava dışı Off Shore hesabında gösterildiği, söz konusu paranın dava dışı Off Shore bankın fiili ve hukuki hakimiyetine geçmediği, kendi hesabına hareket ederek davacıya ait mevduatı kendi kaynağı gibi kullanmış ve elektronik işlemlerle bu parayı yurt dışındaki off-shore bankasın göndermiş gibi işlem yapmış olsa da gerçekte ve fiilen davacıya ait para hiçbir zaman yurt dışına çıkmadığı, davalı bankanın uhdesinde kaldığı, güven kurumu olan bankaların TTK'nın 20/2. maddesine göre tüm işlemlerinde basiretli davranmak zorunda oldukları, davalının zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı bankaya karşı açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine yönelik davada, davacı nezdinde sigortalı emtianın davalı tarafından İtalya'dan Türkiye'ye taşıması sırasında hasarlandığı, taşımaya konu yük, kimyasal madde veya ilaç ve benzeri nitelikte bulunmadığından, istiflenmesi ya da yüklenmesinin özel veya teknik nitelikte bir bilgiyi gerektirmediği, dosyada mevcut fotoğraflardan yüklemenin hatalı yapıldığı açıkça görüldüğünden bu durumun tespitinin uzmanlık veya araştırma yapılmasını gerektirmediği, bu durumda davalı taşıyıcı tacir olup, basiretli biçimde hareket etmek zorunda olduğundan, davacı vekilinin rapora ilişkin itirazları nazara alınıp, davalı taşıyıcının yükleme ve istifleme bakımından nezaret yükümlülüğünü ihlal ettiği ve müterafik kusurlu olduğu kabul edilip, kusur oranları yönünden gerektiğinde ek rapor alınması ya da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve neticesine göre karar verilmesi gerekeceği-
Tacir olan tarafların ticari işletmesi ile ilgili alacak davası nispi ticari dava niteliğinde olup, mahkemece, yargı çevresinde müstakil bir asliye ticaret mahkemesinin bulunmadığı gözetilerek asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla davanın yürütülüp, sonuçlandırılmasının isabetsiz olduğu- Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı ve davalıya ait işçilerin davacı hastanede periyodik muayenelerinin yapıldığı anlaşılmış olup davalı tarafça, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı ve işçilerin periyodik muayeneleriyle ilgili bir talimatlarının olmadığı, davacı tanıkları olan işçilerce, amirlerinin bilgisi ve talimatı ile 2010 yılında periyodik muayenelerinin davacı hastanede yapıldığı hususunda beyanda bulunmuş ve davacı tarafça, sözkonusu muayenelere ilişkin fatura ve tetkik örnekleri sunulmuş olduğundan, mahkemece, aralarında tıp doktorunun bulunduğu uzman bilirkişi kurulu oluşturulup, davacı tarafça sunulan belgeler ve tanık anlatımları değerlendirilerek, davacının muayene ve tahlillerin yapıldığı tarih itibariyle haketmiş olduğu hizmet bedeli alacağının miktarı ile ilgili rapor alınıp, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Taraflar arasında imzalandığı iddia edilen sözleşmenin davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığı anlaşılmış ise de davalı şirketin, davacı tarafça organize edilen fuarda stand hizmeti alması halinde TTK. mad. 22. (şimdi; TTK. mad. 20) uyarınca bedelini ödemekle sorumlu olduğu gözetilerek, anılan fotograftan davalı şirketin davacıdan hizmet aldığının kabulü gerektiği gibi, röportaj veren şirketin röportaj tarihinde davalı şirket yönetim kurulu başkanı, ortaklarından biri ya da çalışanı sıfatıyla bağlantısı olduğunun belirlenmesi halinde röportajın hizmetin verildiğine diğer bir kanıt olarak ta kabulü gerektiği, bu durumda, mahkemece emsal organizasyonlarda oluşan piyasa rayicine, verilen hizmetin niteliğine ve kapsamına uygun bir hizmet bedelinin bilirkişi raporu ile belirlenip, hüküm altına alınması gerektiği-
Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımının korunması gerekeceği- Muvafakatnamenin, banka yetkilisinin el ve işbirliğiyle sahte olarak düzenlendiği veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde ilgilisine ait olmayan imza kullanıldığı ispatlanmadıkça, muvafakati aramakla, bankanın gerekli özeni göstermiş sayılacağı-
İlk kira sözleşmesinin ortadan kalktığı tarafların kabulünde olduğu anlaşılmasından, ilk sözleşme akdedilirken tahakkuk edecek kiraların teminatı olarak verilmiş olan teminat mektubunun iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor