Off Shore hesaplarının banka güvencesi altında olduğu izlenimi verildiği ve davalı bankanın dava dışı banka Off Shore temsilcisi gibi hareket ederek dava dışı Off Shore bankası adına kendi hesabına mevduat toplama faaliyetine giriştiği, toplanan paraların göstermelik olarak dava dışı Off Shore hesabında gösterildiği, söz konusu paranın dava dışı Off Shore bankın fiili ve hukuki hakimiyetine geçmediği, kendi hesabına hareket ederek davacıya ait mevduatı kendi kaynağı gibi kullanmış ve elektronik işlemlerle bu parayı yurt dışındaki off-shore bankasın göndermiş gibi işlem yapmış olsa da gerçekte ve fiilen davacıya ait para hiçbir zaman yurt dışına çıkmadığı, davalı bankanın uhdesinde kaldığı, güven kurumu olan bankaların TTK'nın 20/2. maddesine göre tüm işlemlerinde basiretli davranmak zorunda oldukları, davalının zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı bankaya karşı açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.10.2014 tarih ve 2014/843-2014/258 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili fer'i müdahil vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen ...