Kocanın, eşi "kanser" hastalığına yakalandıktan sonra ondan uzaklaştığının, kayınvalidesine "al kızını defol git" dediğinin ve eşine tokat attığının, çocuğunu kast ederek "bunu kimden peydahladın" şeklinde sözler söylediğinin yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşıldığı, bu hadiselerin, davacı-davalı (kadın)'ın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, manevi tazminatı gerektireceği-
Boşanma davasında tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına dikkat edileceği, daha az kusurlu taraf adına tazminata hükmedileceği-
Boşanma davasında tazminat miktarı saptanırken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurulacağı-
Davalı kocanın tespit edilen kusurlu davranışları yanında, davacı kadının da boşanma davası devam ederken başka erkeklerle samimi şekilde fotoğraflar çektirdiği ve bunu sosyal medya ortamında sergilediği ve bu şekilde güven sarsıcı davranışlar içerisinde bulunduğu anlaşılmakta olup, evlilik birliğinin devamı süresince eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü devam edeceğinden, davacı kadın ile davalı koca boşanmaya neden olan olaylarda eşit oranda kusurlu oldukları-
Boşanma davasında hakimin, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorunda olacağı-
Boşanma davasında tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olmaları durumunda maddi tazminata hükmedilemeyeceği-
Davalı-davacı kocanın eşine fiziksel şiddet uygulamasına, hakaret etmesine, uzun süreli seyahatlere çıkıp eşini ve ailesini ihmal etmesine, sadakatsiz davranışlar sergilemesine karşılık; davacı-davalı kadının da eşine hakaret edip sadakatsiz davranışlar sergilediğinin anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Boşanma davasında daha az kusurlu eş yararına tazminata hükmedilebileceği, buna karşılık tarafların boşanmayı gerçekleştiren olaylarda eşit kusurlu sayılması durumunda teminata hükmedilemeyeceği, nafaka miktarı hesaplanırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve günün ekonomik koşullarının dikkate alınacağı-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kocanın, davalı kadına nazaran daha ziyade kusurlu olduğu, hal böyle iken mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilip, bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) taleplerinin reddinin doğru olmayıp, bozmayı gerektireceği-