Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekeceği, bu nedenle takip dayanağı bonoların arka yüzünde yazan ibare, bononun kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadi unsurunu ortadan kaldırdığından, takip dayanağı bononun mücerret borç ikrarı içermediği itirazının kabulüne karar verileceği-
Borçlunun ünvanında Gaziantep adının geçmesi, düzenleyenin adı yanında yazılı yer olarak yorumlanamayacağı, senette düzenlenme yeri olmadığından bahisle takibin iptaline karar verileceği-
Mahalle adının keşide yeri olarak yazılamayacağı, takibe dayanak belgede tanzim yeri yazılı bulunmadığından kambiyo senedi vasfının olmadığı,bu hususun re'sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Bononun rakamla bedel hanesinde ''900 TL'' yazılı iken, yazı ile bedel hanesinde ''dokuz yüz bin lira'' yazması sonucu rakamla yazılı bedel hanesi ile yazı ile yazılı bedel hanesi arasında farklılık oluşması halinde, yazı ile yazılan bölümün bononun bedeli olarak kabulü gerekeceği-
6102 sayılı T.T.K.’nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gerekeceği, takibe dayanak olarak gösterilen senette, senet metninin sonunda bulunan “Ankara” ibaresinin senedin düzenleme yeri olduğunu kabulü ile takibe dayalı senedin bono vasfında olduğunun kabulü gerekeceği-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, takibe konu bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, bu konuda bir belge de sunulmadığına göre, takibe dayanak bononun tacirler arasında düzenlenen bono olarak kabul edilemeyeceği ve bonoda yer alan yetki şartının geçersiz olduğu-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), Taraflardan her ikisinin de tacir olduklarına ilişkin bilgi ve iddia bulunmadığından alacaklı ve borçlu arasında yapılan bonodaki yetki kaydının, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan HMK. mad. 17 gereğince geçersiz olduğu, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.); bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, 6102 s. TTK. mad. 777/3 gereğince, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yerin, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri olarak kabulü gerekeceğinden, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağından bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabileceği-
Tanzim tarihinin senedin ön yüzünde ve senet metni içinde yazılı olmasının zorunlu olduğunu, senet metni dışında, arka yüzünde yazılı tarihin, tanzim tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, bu nedenle takibin iptali gerekeceği-
Suça konu bononun, 10 Ağustos 2000 ve 16.11.2000 şeklinde iki ayrı vade tarihi taşıması nedeniyle senedin "bono" vasfını taşımadığı bu nedenle sanığın eyleminin "özel belgede sahtecilik" suçunu oluşturacağı-
Tanzim yeri (kent, ilçe, bucak, köy olarak "idari birim" şeklinde) gösterilmeyen bonoların kambiyo niteliğini yitireceğinden, borçlunun şikayetinin kabul edilerek, yapılmış olan takibin İİK. 170/a uyarınca iptali gerekeceği-