TTK mad. 776/1-f gereğince senette düzenlenme yerinin yazılı olması gerektiği, TTK mad. 777/4'e göre ise düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlandığı, düzenlenme yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığı-
Şikayetçinin ve alacaklının tacir olduğuna ilişkin dosya içinde bir belgenin bulunmadığı görüldüğünden, HMK. mad. 17 uyarınca, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin de geçerli olmadığı-
Kambiyo senedinin kayıtsız ve şartsız belli bir miktarın ödenmesi vaadini içermesi gerektiği ve bu unsuru içermeyen senedin kambiyo senedi olmadığı- Bononun arkasına "İnşaat sözleşmesine aittir. İnşaatın bitimine kadar ödenecektir" şeklinde konulan ibare, ödemeyi başka bir olayın vukuuna bağlamış olduğundan, bononun muayyenlik unsurunu içermediği ve dolayısıyla kambiyo senedi vasfının ortadan kalkmış oluğu-
HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile düzenleyen borçlu şirket arasında geçerli olup düzenleyen borçlu şirket yönünden takibin kararlaştırılan yerde başlatılmasında yasaya uymayan bir yön olmadığı-
19/11/2015 tarihli takipte, takip dayanağı bononun, 02/10/2014 düzenlenme tarihli olup, vade kaydını taşımadığından görüldüğünde ödenecek bono vasfında olduğu, takip borçlusu, bonoyu düzenleyen (keşideci) olup, düzenlenme tarihinden itibaren 1 yıllık ibraz müddeti ve onun bitiminden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde takibe geçildiğine göre, borçlu hakkındaki takipte bir usulsüzlük bulunmamakla, müracaat hakkının düştüğünden bahsedilemeyeceği, bu durumda görüldüğünde ödenecek bono biçiminde düzenlenen senet, kambiyo vasfını yitirmediği gibi, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca mahkemece re'sen denetlenecek bir hususun olmadığı, keşidecinin, senetteki borçtan sorumluğu devam ettiğinden ve dolayısıyla lehtar alacaklının takip yapmasında yasaya uymayan bir yön bulunmadığından takibin bu nedenle iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahısların sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlendiği- Bonoya dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Takip dayanağı senette tanzim yeri belirtilmediğinden senedin kambiyo senedi niteliğinin olmadığı ve bu durumun mahkemece re'sen dikkate alınması ve takibin iptal edilmesi gerektiği-
Vade unsurunu taşımayan senedin, görüldüğünde ödenecek bono olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, bu eksikliğin senedin bono olma vasfını etkilemeyeceği- Vadesi gösterilmemiş bononun bir yıl içinde ibraz edilmemiş olmasının, zamanaşımı müddeti dolmadıkça senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmayacağı- İcra takibinin borçluları, bonoyu tanzim eden (keşideci) ve onun lehine aval veren avalist olup, tanzim tarihinden itibaren 1 yıllık ibraz müddeti ve onun bitiminden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde takibe geçildiğine göre, borçlular hakkındaki takipte bir usulsüzlük bulunmadığından müracaat hakkının düştüğünden bahsedilemeyeceği-
Tanzim yerinin yazılmış olmasının bononun şekil şartı olduğu- Tanzim yerinin "kent, ilçe, bucak, köy" gibi idari birim adı olarak yazılmasının yeterli olup, ayrıca adresin yazılmasının şart olmadığı- Borçlu şirketin kaşesinde belirtilen adresin senedin tanzim yeri olduğu-
HMK'nun 7/1. maddesi birinci cümlesine göre borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün borçlulardan biri için genel yetkili icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-