Tanzim tarihinin senedin ön yüzünde ve senet metni içinde yazılı olmasının zorunlu olduğunu, senet metni dışında, arka yüzünde yazılı tarihin, tanzim tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, bu nedenle takibin iptali gerekeceği-
Suça konu bononun, 10 Ağustos 2000 ve 16.11.2000 şeklinde iki ayrı vade tarihi taşıması nedeniyle senedin "bono" vasfını taşımadığı bu nedenle sanığın eyleminin "özel belgede sahtecilik" suçunu oluşturacağı-
Bir senedin bono vasfını kazanabilmesi için ‘bono’ veya emre muharrer senet kelimelerini, senet başka bir dilde yazılmışsa o dilde ‘bono’ karşılığı olan kelimeyi içermesi gerekeceği, şikâyet konusu senet ‘ muharrer senet ‘ ifadesi içeriyorsa da ‘emre ‘ kelimesi içermediğinden bono vasfını taşımayacağı-
Tanzim yeri (kent, ilçe, bucak, köy olarak "idari birim" şeklinde) gösterilmeyen bonoların kambiyo niteliğini yitireceğinden, borçlunun şikayetinin kabul edilerek, yapılmış olan takibin İİK. 170/a uyarınca iptali gerekeceği-
Vade tarihi yazılı olmayan bononun, keşide tarihinden itibaren bir yıl ibraz edilmemesi halinde, hamilin sadece «keşideci» hakkında takipte bulunabileceği, cirantalar -(örneğin) lehtar- hakkında takipte bulunamayacağı—