Muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değerinin, davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerektiği-
Çekişmeli taşınmazların davalıya teminat amaçlı temlik edildiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteği ile açılan davada, davacının temyizden sonra ölümü üzerine yasal mirasçılarının mirasın reddi ile ilgili açtıkları davaların sonuçlarının beklenilmesi, mirasın reddi istemine ilişkin kararların kesinleşmesi halinde TMK.nun 611. madde hükmü gereğince diğer hak sahiplerinin tespiti ile onların da mirası kabul veya reddetmesi durumuna göre davanın değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması gerektiği-
Davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi yönünden ise harç yatırılmadığından hareketle, peşin harç alınmadan işin esasına girilmesinin yanlış olduğu-
Hüküm altına alınması gereken nispi karar harcının, keşfen belirlenen toplam değerden, davacıların miras payına (4/5) isabet eden dava değeri üzerinden hesaplanması ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacıların keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapmadığı gözetilerek, harçlandırılan miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taşınmazların tamamının toplam değeri üzerinden fazla harç ve avukatlık parasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Muris muvazaası nedeniyle pay oranında iptal ve tescil istemiyle açılan davalarda, dava değeri, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde miras payına karşılık gelen değeri olup karar ve ilam harcının bu değer üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Borçlu şirket vekili, "çek üzerindeki imzanın (ciranta imzasının) borçlu şirket yetkilisine ait olmadığını" ileri sürerek, imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulundukları resmi mercileri de bildirmiş olduğundan, mahkemece, öncelikle borçlunun belirttiği karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların ilgili yerlerden getirtilerek, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi tarafından borçlunun bildirmiş olduğu imza örneklerinin rapor tanzimine yeterli görülmediğinin belirtilmesi durumunda ise borçluya İİK. mad. 68a/5 uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiğinde, imza ve yazı örnekleri alınıp bilirkişi incelemesi yaptırılmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken, mahkemece bu usule uyulmadan doğrudan borçlu şirket yetkilisine meşruhatlı davetiye gönderilerek gelmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Çaplı taşınmazda kat irtifakı kurulu bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada; öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak davacı taraftan, keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekeceği-
Gider avansının dava şartı olup yatırılmaması durumunda davanın usulden reddedileceği- Taraflardan herbirinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorunda olduğu- Tarafların birlikte aynı delilin ikamesini talep ettikleri durumda gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödeyecekleri- Delil ikamesi avansı ve gider avansının hüküm ve sonuçları itibariyle birbirlerinden farklı olduğu ve delil ikamesi avansının dava şartı niteliğinde olmadığı- İİK. mad. 82'ye dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde ispat külfetinin borçluya ait olduğu- Keşif ve bilirkişi incelemesi için gerekli olan delil avansının dosyaya yatırılmış olması nedeniyle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Çekişmeli taşınmazın sınırları içerisinde bulunduğu dava dışı bir diğer Belediye Başkanlığı sınırlarından ayrılarak davacı belediyeye bağlandığı, 3030 sayılı Yasanın yürürlüğü tarihinde gerçekleşen olaylara uygulanması gerektiği ve davacı belediyenin ise 3030 sayılı Yasanın yürülükten kaldırıldığı tarihinden sonra kurulması nedeniyle mülga 3030 sayılı Yasanın eldeki davada uygulanamayacağı- Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin davada vekille temsil edilen davalılar yararına "harcı tamamlanan değer üzerinden" nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-