Davalı-karşı davacı kadın tarafından boşanmaya ilişkin açılmış bir karşı dava olmadığı halde, karşılık boşanma davası var kabul edilerek boşanmaya karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu- Aleyhinde boşanma davası açılmış olan eş, bu dava içinde maddi ve manevi tazminat isteyebilecekken, bu isteklerini bağımsız bir dava ile ileri sürmesi halinde nispi harç yatırmak zorunda olduğu- Davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, buna karşılık davalı-karşı davacı kadının ise eşine hakaret ettiği ve fiziksel şiddete yönelik davranışta bulunduğu anlaşıldığından, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğu ve erkeğin de dava açmakta haklı olduğui boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Adli yardım talebinin, talebin yapıldığı tarihteki duruma göre değerlendirilmesi gerekeceği- Öncelikle davacının adli yardım isteği konusunda karar verilmesi, adli yardım isteğinin kabul edilmemesi halinde; eksik harcın tespit edilmesi ve HMK. mad. 150 uyarınca davacıya sonraki celseye kadar süre verilmesi, harcın tamamlanmaması durumunda, dosyanın işlemden kaldırılması ve şartlar oluştuğu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, eksik harcın süresi içerisinde ikmal edilmesi halinde ise; davanın terekeye iade istekli açıldığı gözetilmek suretiyle davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Eksik harç miktarı açıkça yazılmadan ve harç yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda usulüne uygun ihtarat yapılmaksızın iki haftalık kesin süre verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı-karşı davalı kadına ziynet eşyası davasına ilişkin nispi harcı ikmal etmek üzere verilen süre ve mahkemece yapılan işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Harçlar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre usule uygun olmadığı ve kadının nispi harcı yatırdığı da dikkate alınarak ziynet eşyası davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmak üzere hükmün bozulması gerektiği-
Davacı Vakıflar İdaresinin harç yatırmaksızın dava açtığı ve yargılama sırasında harç ikmal edilmediği halde, yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verildiği, hâl böyle olunca, davacı idareye harç ikmali yaptırılması, ondan sonra yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Kanıtlanamayan menfi tespit davasının reddi halinde hüküm altına alınacak olan yargılama harcı red harcı olup bu durumda fazla yatırılan harcın istek halinde tarafa iadesi gerektiği-
Davalının, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davayı kabul ettiği anlaşıldığından vekalet ücretinin yarısına ve harcın üçte birine hükmedilmesinin gerekeceği-
Maddi hata düzeltmesi adı altında dava değerinin indirilemeyeceği, aradaki farktan feragat edilebileceği- Peşin harcın eksik kısmının yatırılmadan davaya devam olunamayacağı-
Taraflar tacir olup alacağa ilişkin davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi olarak bakılmasının hatalı olduğu- Davacıya dava açılırken yatırması gereken peşin ve karar ilam harçlarının yatırılması için süre verilip, Satış Mağazasının tüzel kişiliği bulunmadığı gözetilerek, davalı kooperatife yargılama ile ilgili tebliğler yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam olunması gerektiği-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Mahkemenin, dava şartı olarak belirlediği harç ve gider avansına yönelik ara kararında gider avansı, harç gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklamak, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermek ve verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da açıkça yazmak zorunda olduğu-