Davacı, ihtarname ile Mart, Nisan 2014 yılı kira bedellerinin ödenmesini istemiş olup, sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince ilk ihtar tarihinde icra takibine konu edilen Haziran 2014 ayı kira bedeli muaccel hale geldiğinden bu "ilk ihtar ile istenebilecek iken ayrı ihtara konu yapılmasına olanak bulunmadığı" ve iki haklı ihtar şartının oluşmadığı-
Davalı kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak tacir olması halinde sözleşmedeki cezai şart koşulunun gerçekleşeceği- Birleşen davaya konu fatura alacağına borçlu kiracı tarafından itiraz edilmiş olup, faturaların ihtarname ekinde davalılara tebliğ edildiği ve kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de ihtarname ile iki faturadan sadece birinin tebliğ edildiği ve faturaların davalının ticari defterlerinde yer almadığı, ayırca 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz edildiğinden fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun ispatının faturayı veren tarafa ait olduğu-
Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun bulunması halinde muaccel hale gelen kira parasının tek ihtarla istenmesi gerektiğinden bu kira parasının bölünüp değişik ihtarlarla istenerek iki haklı ihtara konu yapılmasının mümkün olmadığı- Kiralananın konut mu işyeri olarak mı kiralandığının belirlenmesi, işyeri olarak kullanılmak üzere kiralandığının anlaşılması halinde davalının tacir olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre yeni yasal düzenleme karşısında kira sözleşmesindeki muacceliyet şartının uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği-
Kiracının tacir olması durumunda hakkında TBK. mad. 346 'nın 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı-
Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaların, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olduğu-Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu-Kira sözleşmesinde "süresinde yatırılmayan kira paralarının aylık %3 gecikme tazminatı ile tahsil edileceği ve ikinci yılın kirası 1.11.2009 tarihinden itibaren aylık net olarak %10 oranında artış yapılacağı" kararlaştırılmış olup, kiracı davalının tacir olmadığı anlaşıldığından, gerekirse bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle davacının talebinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafından ibraz edilen “PROTOKOL” başlıklı belgede davalının temyizden feragat ettiği bildirildiğinden, anılan belge konusunda taraf beyanları alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği- Alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispatın asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispat olduğu- Kiracının Türk Ticaret Kanunun'da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı-
taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kiracıya herhangi bir bedel veya tazminat ödemeksizin erken fesih hakkı tanınmayıp sözleşmeye bağlılık ilkesi gereğince kira süresi bitiminden önce kiralananı erken tahliye eden kiracı şirket sözleşmenin 4/3 maddesi cezai şart gereği kira süresi sonuna kadar tüm kiraları ödemekle yükümlü olup davacı tarafından anahtarın teslim alınmasının cezai şart talebinden vazgeçildiği şeklinde yorumlanamayacağı-
"Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar" ile "kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve VUK. mad. 177/1, 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların "esnaf ve küçük sanatkar"; VUK'a istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların "tacir ve sanayici" sayılmalarının kararlaştırılmış olduğu- Kira alacağının ve işlemiş faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, mahkemece, davalı-kiracının "tacir" olup olmadığı hususu araştırılıp, davalının tacir olması durumunda faizin hesabında TBK. mad. 88 ve 120'de yer alan sınırlamalarının etkili olmayacağı gözetilerek faiz hesabı yapılması gerektiği-