Dava konusu hisselerin satış bedelinin piyasa şartlarının çok altında olduğu (m2 sini 108,33 TLye satılan hisselerin, satış tarihindeki rayicin 400,00 TL olduğu) ve aynı taşınmazda hissesi bulunan ve davacının aracı olduğunu iddia ettiği kişi ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan rakamın davacıların hissesinden yaklaşık 4 kat daha fazla olduğu anlaşıldığından, elde edilen menfaat dengesinde davalı açısından bir yararlanma olduğu, ayrıca tanık beyanları dikkate alındığında da davacıların bölgedeki emlak değerlerinden bilgi sahibi olmadığı, tecrübesiz olup maddi zorluk içerisinde olduğu, yakın taşınmazların başka taşınmaz malikleri tarafından çok daha yüksek bedellere satıldığı, davalının bu oransızlığı bilebilecek durumda olduğu görüldüğünden, mahkemece "aşırı yararlanma ve aldatma nedeni ile taraflar arasında düzenelenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine" ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemi-
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerektiği- Davalı vekilinin temyizi üzerine verilen Yargıtay bozma kararı üzerine, yerel mahkemenin bu karara uyması ile davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuş olup, usuli kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına göre, artık önceki kararda direnilmesinin usulen mümkün olmadığı; usuli kazanılmış hak ilkesinin kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle temyiz aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği-
Davaya konu edilen satış işleminin 20.03.2001 tarihinde yapıldığı, satışın tarafı olan davacıların murisinin 05.12.2007 tarihinde öldüğü, mirasçılar tarafından eldeki davanın 04.01.2008 tarihinde açıldığı, davacıların dava dilekçesinde satışı, 2007 yılı aralık ayında öğrendiklerini ileri sürülmüş, davalı tarafından davacıların bu iddiasına karşı çıkılmadığından ehliyetsizlik, hata, hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın süresinde açıldığı kabul edilmesi gerektiği-
Ehliyetsizlik ve gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi-
Sigorta bedelinin tahsili istemi-
İşyeri sigorta poliçesine dayanarak açılan tazminat istemi-
Gabin (aşırı yararlanma) nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ödetilmesine ilişkin davadai, davacı yasada öngörülen hak düşürücü süre içinde hakkını kullanmadığından, öncelikle asıl davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddi gerekeceği- Sözleşme lafzına itibar edildiği takdirde arsa sahibinin sanki o tarihte tapuda mevcut payını tümüyle yükleniciye sattığının kabulü gerekirse de, böyle bir durum olmadığı açıkça ortada olduğundan, yüklenici, bir kısım paydaşlardan ortaklığın giderilmesi davası yoluyla payları alıp, davacı arsa sahibi adına temlik etmeyi yüklenmiş ve bu duruma göre de paylaşım yapılması yoluna gidilmiş ve yüklenicinin ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle yapacağı harcamalar konusunda arsa sahibinden talepte bulunamayacağı da kayıt altına alınmış olduğundan, sözleşmede yazılı bedelin ödeneceğine dair ifadenin harca esas değer olarak yazıldığı gözden kaçırılarak, ayrı bir bedel ödeme taahhüdü olarak değerlendirme yapılıp hükme varılmasının doğru olmadığı-
Hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği, birleşen dava ise, gabin hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, mümkün olmazsa gabin sebebiyle sözleşmenin iptali ya da feshi istemi-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor