Davanın, adının mahkemece yanlış konulduğu, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere ortada bir bağış iradesinin bulunmadığı ve delillerin yeniden değerlendirilmesinin doğru olacağı-
İbraname savunmasının, hakkı ortadan kaldırabilecek itiraz niteliğinde olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği- Noterde düzenlenmiş ve geçerli olduğu anlaşılan ibranamelerde kısmi ödeme bulunduğundan anılan belgelerin "makbuz" hükmünde olduğu kabul edilerek ödenen miktarlar mahsup edilerek sonuca gidilmesi gerektiği-
Bir sözleşmenin edimleri arasındaki aşırı oransızlık gabinin objektif unsurunu, aşırı oransızlığın karşı tarafın özel durumundan yani müzayaka veya hiffeti ya da tecrübesizliğinden bilerek yararlanması sonucu doğması da gabinin subjektif unsurunu oluşturduğu - Davacı taraf, davalının zor durumlarından faydalanarak aşırı menfaat temin ettiğini ileri sürmüş olduğuna göre mahkemece TBK. mad 28'in şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerekeceği-
“Hata, hile, gabin” hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davada, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin saptanması gerektiği-
Bir sözleşmede iki tarafa karşılıklı olarak yüklenen edimler arasında açık bir orantısızlık varsa bu orantısızlık taraflardan birinin zor durumda kalmasından, deneyimsizliğinden yararlanmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde bu orantısızlığın giderilmesinin talep edilebileceği- Mahkemece ilgili idari birimlerden alınacak müzekkere cevapları da göz önünde tutularak özellikle altyapı konusunda uzman inşaat mühendisi, mimar, elektrik mühendisi gerektiğinde makine mühendisi, mali müşavir, bankacıdan oluşturulacak konularında ehil bilirkişi heyetinden açıklamalı, ayrıntılı, davacının alacak kalemlerini tek tek irdeleyen ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm dosya ve ekleri değerlendirilip davacı üstbirliğin davalı kooperatiften davalı tarafından yapılan ödemeler de tenkis edildikten sonra bir alacağı kalıp kalmadığı, şayet alacaklı ise bu miktarın tespiti ile uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı ibranamedeki ödemeye ilişkin olarak ödeme belgesi sunamamışsa da zaten ödeme de şirket tarafından değil, gerçek şahıs tarafından yapıldığından, ibranamenin geçerli olduğu ve yapılan ödemenin fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacağından mahsup edilmesi gerekeceği-
Vekilin haksız azil halinde güvendiği vekalet ilişkisinin uygun olmayan zamanda ortadan kalkmasından dolayı uğradığı menfi zararı isteyebileceği ve vekilin, vekaletin devam edeceğine güvenerek fiilen yaptığı masraflar için tazminat isteminde bulunabileceği, bu masrafın varlığını ve tutarını vekilin kanıtlaması gerektiği, zarar hesaplanırken vekilin bu masraflar dolayısıyla sağladığı yararın da mahsup edilmesi gerektiği- Mahkemenin, gümrük müşaviri olan davacı tarafa somut delillerini sorup, celp ettikten sonra bilirkişi kurulundan davacının talep edebileceği menfi zarar hususunda ek rapor alınması gerektiği-
Önalım (şuf’a) hakkının kullanılması nedeni ile önalım hakkı sahibi alıcının, bedele ilişkin yükümlülüğü, hakka konu olan payın kullanıldığı tarihteki (önceden kullanılmamışsa dava tarihi) değeri olması gerekeceği-
Davacının dava dışı kooperatifteki iki adet ortaklık payının noterlik işlemiyle 1.500,00 TL bedelle davalıya devredildiği, daha sonra bedelin 350.000,00 TL'ye yükseltildiği, sözleşmede gösterilen bedel ile taşınmazların gerçek bedeli arasında aşrı oransızlık bulunduğundan gabinin objektif unsurunun gerçekleştiği, ancak devir tarihinde davacının bazı sağlık sorunları bulunmasına rağmen tasarruf ehliyetini engelleyen bir durumun bulunmadığı, davacının mal varlığı bulunması nedeniyle müzayaka halinde olmadığı, mal varlığını idare eden, dernek üyeliği bulunan ve çocukları ile dahi davaları bulunan davacının toyluk ve düşüncesizliğinden bahsedilemeyeceği, gabinin oluşması için karşı tarafın zor durumda olduğunun bilinerek işlem yapılması gerektiği halde bu yönde bir kanıt bulunmadığı, bedelin açılacak bir davada tahsilinin mümkün olduğu ve gabinin sübjektif unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği-
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Borçlar Kanunu'nun 21. maddesine göre davacının talebinin, sözleşmenin tanziminden itibaren 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde talep edilmesi gerektiği, davaya konu olayda taraflar arasındaki sözleşmenin 26.07.2010 tarihinde yapıldığı, davanın ise 12.09.2011 tarihinde açılması nedeniyle hakdüşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği ve bu kararın onandığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor