Tanık anlatımlarına dayalı olarak yapılan hesaplamalarda davacının işyerinde yaptığı işin niteliğine, çalışma süresine ve hesaplanan fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti miktarına göre hesaplanan tutarlar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacakların hüküm altına alınması gerektiği-
Dosyaya sunulan bordrolarda prim tahakkukları bulunduğu ancak davacının davalı işyerinde satışa bağlı prim alacak bir ş yapmadığı, bu nedenle davacının fazla mesaisinin 0,50 katsayı hesaplanması gerekmediği-
Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği-  Günlük çalışma süresinin on bir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı- Günlük çalışma süresini on bir saati, günlük gece çalışma süresinin yedi buçuk saati geçemeyeceği- Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınacağı- Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanına dayalı hesaplanması halinde makul indirim yapılacağı-
İşçinin fazla mesai ücreti alacağının tespiti halinde; tanık beyanına göre veya belgelerden esinlenilse bile, çalışmanın tanık beyanına göre belirlendiği dönemler için hakkın özüne dokunmayan makul oranda takdiri indirim yapılması, tanık beyanından hiç yararlanılmaksızın sadece belgeye göre hesaplanan dönemlerin mevcudiyeti halindeyse salt belgeye göre hesaplanan kısımdan takdiri indirim yapılmaması ve takdiri indirimli ve takdiri indirimsiz çalışmalar toplanarak ortaya çıkan ücret alacağından, imzasız ve fakat içerdiği tahakkukun banka yolu ile ödendiği tespit edilen bordrolardaki tahakkukların ise, parasal miktar olarak mahsup edilmesi gerektiği-
Fazla çalışmanın belirlenmesinde ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerektiği- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde takdiri indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilemeyeceği- Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından; hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılması gerektiği- Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- İzinli günler için fazla mesai hesabı yapılamayacağı-
Ulusal bayram genel tatil ücretinin ispatında, yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemeyeceği-Fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağının belirsiz alacak davasına konu edilebilmesinin mümkün olduğu- Belirsiz alacak davasında zamanaşımı süresi dava açılmakla kesildiğinden, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının dikkate alınamayacağı-
Haftalık 45 saati aşmayan dönem içindeki çalışmalar için de prim elde edilebilmesi mümkün olup, sözü edilen primlerin fazla çalışma ücretinden mahsubunun doğru olmayacağı, prim, ücretin eki hatta bazen kendisi olabildiği halde, fazla çalışma ücreti genel anlamda ücretten farklıdır, bu iki ödemenin farklı nitelikte olduğu göz önüne alınmadan, işçiye ödenen prim miktarının fazla çalışma ücreti ile karşılaştırılması suretiyle sonuca gidilmesi yerinde değildir- İşçiye, garanti ücrete ilaveten, bahşiş, parça başına, satışa, sefer başına ya da kilometreye bağlı olarak prim ödemesi usulünün öngörüldüğü çalışma biçimlerinde, fazla çalışma ücretinin hesaplamasında, temel ücretin, garanti ücret kısmı ile prim kısmı birbirinden ayrılarak; prim üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücretinde sadece zam nispeti üzerinden (0,5 çarpanıyla) ; garanti ücret üzerinden hesaplanacak fazla çalışma ücreti kısmında ise (1,5 çarpanıyla) hesaplama yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İşçinin ilk hafta toplam 52.5 saat çalıştığı bu nedenle ilk hafta için fazla mesai süresinin 4.5 saat olduğu, ikinci hafta için 9 saatlik fazla mesai yaptığı, bunun 3 saatinin maktu ücret içinden ödendiğinden ödenmesi gereken fazla mesainin 6 saat olduğu- Üçüncü haftadaki fazla mesai çalışması sadece gece çalışmasından kaynaklı olduğundan fazla mesai ücretinin zamsız kısmının maktu ücret içinde ödendiği kabul edilerek üçüncü hafta için yapılacak olan fazla mesai ücreti hesabı sadece zamlı ödenmesi gereken kısmın 0.50 katsayı ile hesaplanması gerektiği-
Mahkemece asıl davada, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlalıkları hüküm altına alındığı ve bu alacak kalemleri bozma kapsamı dışında kaldığı ve bu alacak kalemlerinin bozma kapsamı dışında kaldığı ve Anayasa Mahkemesi’nin 19.09.2019 tarihli ve 2019/48 E., 2019/74 K. sayılı iptal kararı ile de söz konusu %5 fazlalıklarının dayanağı olan norm iptal edildiği anlaşılmakla; o halde Anayasa Mahkemesi’nce itiraz üzerine verilen bu iptal kararı Resmî Gazete’de yayımlanmakla sonuç doğurduğundan ve bu durum ise bozma kararına uyulmakla meydana gelen "usulî müktesep hak"kın istisnası olduğundan iptal kararının temyiz aşamasında gözetilerek uyuşmazlığa tatbikînin sağlanması gerektiği-
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, iş yeri iç yazışmalarının, delil niteliğinde olduğu, ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatının her türlü delille söz konusu olabileceği-