Yerel mahkeme ile Özel Daire arasında davacının muvazaalı bir asıl işveren- alt işveren ilişkisi kapsamında çalıştırıldığı konusunda ihtilaf bulunmadığına göre, işçi, işverenin "eşit işlem borcu" kapsamında aynı işi yapan aynı kıdemdeki işçilere ödediği ücretin kendisine de verilmesini ve ayrıca iş yerindeki işçilerin yararlandığı diğer ekonomik ve sosyal haklardan yararlandırılmasını talep edebileceğinden, davacıya emsal olacak işçiler tespit edilerek ve iş yerinde uygulandığı anlaşılan toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarının oluşup oluşmadığı da belirlenerek işlem yapılması gerekeceği-
Davacının çalıştığı ihale şartnameleri incelendiğinde arıza bakım onarım işi için gerekli araç ve ekipmanın, tamirde kullanılacak makine ve aletlerin yüklenici tarafından karşılanacağı, personel seçiminin ve sorumluluğunun, vardiyalarının düzenlenmesinin yükleniciye ait olduğu, asıl işverenin denetleyen kontrol işçisi dışında bağımsız bir organizasyona sahip olduğu, davacı tanıklarının da sadece denetim yapıldığını ifade ettikleri dikkate alındığında, arıza bakım ve onarım işinin alt işverene verilmesinin doğrudan muvazaayı göstermediği, asıl işveren işçilerin verdikleri talimatın işin yürütümünün gözetimi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu durumda, davalı ile dava dışı şirket arasındaki ihale sözleşmesinin muvazaalı olduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava 1086 sayılı HUMK. döneminde kısmi olarak açılmış olup belirsiz alacak davası olduğu gerekçe gösterilerek zamanaşımı definin dikkate alınmaması hatalı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu- Dava konusu alacaklardan fazla mesai ücreti, ulusal bayram-genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacakları beş yıllık zamanaşımına tabi olup fesih tarihinin 23/02/2004, ıslah tarihinin ise 18/03/2013 olması karşısında dava dilekçesi ile talep edilen miktarlar hariç sözü edilen alacak kalemleri zamanaşımına uğramış olup belirtilen alacaklar yönünden sadece dava dilekçesinde istenen miktarların hüküm altına alınması gerektiği-
İş Kanununda işverenin eşit işlem yapma borcuna aykırılığın yaptırımının ayrımcılık tazminatı olduğu- İşçinin açtığı işe iade davasında feshin sendikal nedenle yapıldığının tespiti üzerine işveren sendikal tazminat ödemekle yükümlü tutulur ise, aynı nedene dayanarak 4857 s. İş Kanunu mad. 5 uyarınca, yeniden tazminat talep edilemeyeceği-
Davacı tanıkları, "davacının iş akdine diğer işçiler ile birlikte sendikal nedenle son verildiğini" ve davalı tanıkları ise "davacının iş akdine ekonomik nedenle işveren tarafından son verildiğini" beyan etmiş olduğu, davacı hakkında tutulan devamsızlık tutanaklarına rastlanılmamış olduğu görüldüğünden, davacının iş akdine işveren tarafından ekonomik nedenler ile son verildiği ve yazılı bildirim yapılmadığından feshin öncelikle şeklen geçersiz olduğu- Asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığıyla ilgili olarak, mahkemece öncelikle, davalılara ait ticaret sicil kayıtları, davalı şirketlerin ana sözleşmeleri, şirketlerin adres ve ortaklarını gösterir belgeler Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden getirtilmesi, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri istenmesi, Müfettiş rapor ve eklerinin getirtilmesi, konusunda uzman 3 bilirkişiden oluşacak heyet ile işyerinde keşif yapılarak ve bilirkişilere işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek, davacının işyerinde tam olarak ne iş yaptığı, yaptığı işin davalının asıl işi mi yoksa yardımcı işi mi olduğu, asıl işi ise uzmanlık gerektirip gerektirmediği, yapılan işin hizmet alım sözleşmesi kapsamında olup olmadığı, davacı ile aynı işi yapan asıl işverenin işçisi bulunup bulunmadığı, hizmet alım sözleşmesinin işçi temini amacı taşıyıp taşımadığı, alt işveren işçilerinin emir ve talimatları kimden aldığı, işçi alma ve çıkarmada kimin yetkili olduğu, alt işveren şirketin davalı şirket ile arasındaki hizmet alım sözleşmesinin sona ermesinden sonra işyeri kapanmasını gerekçe göstererek çıkışlar yaptığı da dikkate alındığında alt işveren şirketin ekonomik ve hukuki bağımsızlığının bulunup bulunmadığı, davacının çalıştığı işyeri dışında başka bir işyeri ya da davalı şirketin dışında çalıştığı bir şirket, yapmış olduğu bir hizmet alım sözleşmesi ya da aldığı bir ihale olup olmadığının araştırması gerektiği- Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması yapılması gerektiği-
Yasal olarak verilmesi mümkün olmayan bir işin alt işverene bırakılması veya muvazaalı bir ilişki içine girilmesi halinde, işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçileri olarak işlem görecekleri ve kamu işverenleri bakımından da farklı bir uygulamaya gidilemeyeceği- Hizmet alım sözleşmesi, teknik şartname ve tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde muvazaa olgusu sabit olduğundan, davacının hukuki ve fiili işvereninin davalı Belediye olarak kabulünün zorunlu olduğu-
Davalı işverence feshin geçerli sebebe dayandığı ispatlanmadığından, mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olduğundan, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği; ancak, davalılar arasında yapılan sözleşme şartları incelendiğinde davalı Kurumun yardımcı işlerini alt işverene vermesi mümkün olduğundan ve davalılar arasında muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının alt işveren işyerindeki işine iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiği-
3402 sayılı yasanın 36.maddesinin mahkemece verilen süreye uymayan taraf aleyhine tatbiki için, dosyanın keşif için hazır hale getirilmesi, başka bir anlatımla tüm tarafların davaya dahil edilmesi, taraflardan tanık ve diğer delillerin sorulması, dayanılan kayıtlar varsa celp edilip dosyaya konulması ve dosyanın her yönüyle keşfe hazır duruma getirilip hiç bir eksiğinin bulunmaması gerektiği-
Muvazaanın tespiti halinde bu yönde hazırlanan müfettiş raporu ilgililere bildirileceği ve ilgililerin 30 iş günü içinde yetkili iş mahkemesine itiraz edebilirleceği- İş Müfettişliği tarafından hazırlanan muvazaalı alt işverenlik ilişkisinin tespit edildiği rapora ilgililerin süresi içinde itiraz etmemesi ya da mahkemece muvazaalı işlemin varlığına dair hüküm kurulması, verilen kararın kesinleşmesi halinde, alt işverenliğe dair tescil işlemi iptal edileceği ve bu halde alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılacağı-
İşverenin eşit davranma borcuna aykırı davrandığı durumlarda yaptırım olarak işçinin dört aya kadar ücreti tutarında bir ücretten başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep imkanı bulunmadığı-