… İcra Müdürlüğündeki takibin iptalinin, bu icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinden istenebileceği-
Bankanın icra takibine konu ettiği alacağını noterde yapılan temlik ile devralan kredi borçlusunun, takip alacaklı sıfatı ile diğer takip borçluları hakkında takibe devam edebileceği; “bu temlik işleminin geçersizliği”nin genel mahkemede açılacak davada irdelenebileceği, icra mahkemesince yargılama yapılarak “temliknamenin geçersizliğine” karar verilemeyeceği-
İcra dairesince İİK. 79 uyarınca gönderilen haciz talimatında “borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikte olmayıp da, belli bir malın veya hakkın haczinin istenmiş olması halinde yani haczin “nokta haczi” biçiminde yapılmasının istenmiş olması halinde, bu hacizle ilgili şikayetlerin, talimatı yazan (asıl icra) dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği-
Haczedilmezlik şikayetini inceleme yetkisinin haciz işlemini doğrudan doğruya yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu, bu konudaki yetki kuralının kamu düzeniyle ilgili olduğu ve icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetileceği-
İİK.’nun 281/II maddesi gereğince tasarrufun iptali davasına konu taşınmazlar hakkında verilmiş olan “ihtiyati haciz kararı” “ihtiyati tedbir” niteliğinde olduğundan, bu karara yönelik “itiraz” ve “haczin kaldırılması talepleri”nin, kararı veren mahkemeye yapılması gerekeceği; icra mahkemesinin bu tür başvuruları inceleme yetkisinin bulunmadığı-
Talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinin görevinin, “şikayet üzerine talimat icra müdürünün işlemlerinin kanun ve hadiseye uygun bulunup bulunmadığını denetlemek”ten ibaret olduğu-
Borçlar Kanununun 105. maddesine dayanılarak, icra mahkemesinde “munzam zarar davası” açılamayacağı-