“Taahhüdü ihlal suçu” nun sabit olması halinde, sanık hakkında “üç ay tazyik hapsi ile cezalandırılmasına” şeklinde değil, “üç aya kadar tazyik hapsine” karar verilmesi gerekeceği-
İlk taksitin ödenmemesi üzerine, borçlunun hapsen tazyik ile cezalandırılmasından ve bu cezanın infazından sonra, söz konusu taksitin ödenmesi halinde, borçlunun tahliye edilmesi gerekeceği ancak, sonraki taksiti ödememesi durumunda borçlunun eyleminin yeniden yaptırımı gerektireceği-
Taahhüdü ihlal suçunun, taahhütte yer alan ilk taksitin ödenmemesi ile oluşmuş olacağı, alacaklı vekilinin icra dosyasında işlem yaptığı tarihte suçun işlenmiş olduğunu öğrenmiş olacağı ve bu tarihten itibaren üç ay içinde şikayette bulunmaması halinde mahkemece “şikayet hakkının düşürülmesi” ne karar verilmesi gerekeceği-
Süresi içerisinde verilen ödeme taahhüdünün, 5941 sayılı Çek Kanununun 6 ve geçici 2 inci maddeleri uyarınca değerlendirilmeli ve yerine getirilmesi hâlinde taahhüdü ihlal suçuna konu borcu bütün neticeleri ile birlikte ortadan kaldıracağının gözetilmesinin gerekeceği-
Borçlu-sanığın takip sırasında, icra müdür yardımcısı huzurunda düzenlenen taahhütnamesinde “ödeme emrini tebellüğ ettim, borcu ve ödeme emrine itirazdan feragat ediyorum, fer’ileri ile birlikte hesap özetini ve dosya borcunu kabul ediyorum” şeklindeki beyanından sonra ile alacaklı vekilinin bu beyanı kabul etmesi karşısında, bu beyanın İİK.’nun 20. maddesi uyarınca “süresinde yapılacak itirazlardan feragat” anlamına geleceği ve ödeme taahhüdünün usûl ve yasaya uygun olduğunun kabulü gerekeceği-
Anayasanın 40/II, 5271 sayılı CMK’ nın 34/II, 235/II ve 232/VI maddeleri uyarınca; karar ve hükümlerde, karara karşı başvurulabilecek yasa yolu, süresi, makamı ve başvuru şeklinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekeceği-
Borçlunun, haciz sırasında, borcun tüm fer’ilerini de kapsayan taahhüdünün geçerli olacağı-
“Ödeme şartını ihlal suçu” borçlu-sanıklar tarafından “iştirak halinde” işlenmemiş olduğundan, borçlulardan birisi hakkındaki şikayetten vazgeçmeden, diğer borçlunun da faydalanamayacağı-
Haciz tutanağında borçlunun “borcunu tüm fer’ileriyle birlikte … tarihinde ödemeyi” taahhüt etmesinden sonra, tekrar söz alarak “taahhüdünü yerine getirmediği takdirde maaşının %90’ına haciz konulmasına muvafakat ettiğine” ilişkin beyanının, taahhüdün şarta bağlanmış olduğunu göstermeyeceği-