Şikayetçi şirket müzekkereye verdiği cevapta "borçlunun kendi bünyesinde çalışmıyor olabileceğini" belirterek haciz müzekkeresine itiraz etmişse de, bu dilekçe, içeriği itibariyle itiraz niteliğini taşımamakta olup, "açıkça borçlunun o işyerinde çalışmadığının" belirtmediği; dosya içinde mevcut SGK kaydında da borçlunun şikayetçi iş yerinde çalıştığı anlaşıldığından, haciz müzekkeresine usulünce itiraz edilmediğinden kesinleşen haciz nedeniyle icra müdürlüğünce İİK. mad. 355. uyarınca muhtıra gönderilmesinin isabetli olduğu-
İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce bu madde hükmü uyarınca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda Mahkemenin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarıca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesinin doğru olmadığı-
İİK'nun 356. maddesinin maaş ve ücretler hakkında olup, emekli ikramiyesi ve tazminatların bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczinin ancak İİK'nun 89/1. maddeye göre mümkün olduğu-
Maaş ve ücret haczi işlemlerinin İİK. mad. 89 uyarınca değil, İİK. mad. 355 vd maddelerine göre yürütüleceği, alacaklının istemi haciz müzekkeresi tebliğ edilmesine rağmen ücret kesintisi yapmayan sorumlular hakkında İİK. mad. 356 uyarınca haciz konulması olduğundan, mahkemece;  üçüncü kişi tarafından SGK'ya bildirilen ücret bordroları celp edilerek haciz müzekkeresinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi şirket bünyesinde çalışıp çalışmadığı ve çalışma süresi belirlenerek karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayetin, ancak bu tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabileceği-
Haczedilecek miktar en az ¼ olup, borçlunun maaş ve ücretinin miktarı ile kendisinin ve ailesinin geçinmesi için gerekli kısım nazara alınarak haczedilebilecek miktarın belirlenmesi gerekeceği-
Şikayetçi işveren tarafından SGK'ya bildirilen ücret bordroları celp edilerek maaş haczi nedeniyle borçlunun maaşından kesinti yapılmayan miktar belirlenip şikayetçinin bu miktarla sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekeceği-
Maaş haczine ilişkin, maaş haczini uygulayan borçlunun maaş aldığı makamın (örneğin; ...Milli Eğitim Müdürlüğü'nün) yaptığı işlemlerin "sıra cetveli" yerine geçip geçmeyeceği, dolayısı ile bu işleme karşı "sıra cetveline itiraz davası" açılabilip açılamayacağı-
Ücret hacizlerinde, müstakbel alacakların haczedilebileceği açıkça kabul edildiğinden (İİK. mad. 83, 355, 356.); borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine haciz konulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
İİK'nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle maaş haczi yapılamayacağı- Yasanın bu emredici hükmüne aykırılığın İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor