İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
Takip konusu borcun birden fazla borçlusu bulunması halinde, alacaklının bunlardan birisinin ikametgâhının bulunduğu yerde -tüm borçlular hakkında- icra takibi yapabileceği, ancak bu hükmün (kuralın), yalnız «borçlulardan birinin ikametgâhındaki (onun için genel yetkili olan) icra dairesinde takip yapılması halinde» geçerli olacağı-
Mahkemeler için -senette (sözleşmede)- yazılı olan yetki kaydının, icra dairelerini de kapsayacağı-
Haksız iktisaptan doğan alacağın, haksız iktisabın meydana geldiği yerde takip konusu yapılabileceği, bu borcun «götürülecek borç» niteliğinde olmadığı-
“Davacı tarafından temlik alınan alacağın ödenip ödenmediğine” ilişkin uyuşmazlığı çözümlemeye, davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu mahkemenin yetkili olduğu-
Kambiyo senedine dayanılarak, genel haciz yolu ile takipte bulunulmuş olması halinde, borçlunun icra dairesine «yetki itirazı»nda bulunabileceği-