Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetkinin, HMK.’nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümleneceği, bu durumda sözleşmeden doğan davaların “sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi”nde de açılabileceği (Yeni HMK.’nun 10. maddesi ile daha önce HUMK.’da bulunan “davalı veya vekilinin dava tarihinde orada bulunması koşuluyla sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de davaya bakılabileceği”ne dair hükmün yeni kanunda kaldırılmış olduğu)-
İcra mahkemesi tarafından, yetki itirazının yerinde (haklı) bulunması halinde, «yetki itirazının kabulüne ve talep halinde takip dosyasının yetkili ... icra dairesine gönderilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği, («takibin iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği)-
Açılmış olan “itirazın iptali davası”nda; hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde, mahkemece öncelikle “icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz”ın incelenip karara bağlanması gerekeceği-
Yetkisizlik kararının kesinleşmesi halinde, yetkisiz icra dairesinin yaptığı işlemlerinde geçersiz olacağı-
Taşınır mala ilişkin istihkak davalarının -HUMK. 9 ve 512 maddeleri uyarınca- “davalının ikametgahının bulunduğu” , ”asıl icra takibinin yapıldığı” , ”haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu” ve “eşyanın bulunduğu” yerdeki icra mahkemesinde açılabileceği-
İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-