Davacının 17 adet tatil amaçlı devre mülkü tüketim için satın aldığının söylenemeyeceğini ve bu konudaki uyuşmazlığı çözümlemede genel mahkemelerin görevli olduğu- Görevin kamu düzeninden olduğu ve yargılamanın her safhasında ileri sürülebileceği-
Davalı avukatın vekalet görevini kötüye kullanarak bilgisi haricinde karşı tarafla sulh olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat is­temiyle dava açan davacı şirket, tüketici vasfını taşımadığından, bu davaya genel mahkemelerde bakılması gerektiği-
Avukat olan davacının, davalı sitede bulunan ve güvenliği de site yönetimi ile yapılan anlaşma gereği davalı şirket tarafından sağlanan bir daireyi kiralayıp "avukatlık bürosu" olarak kullanmakta olduğu ve avukatlık bürosunda meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle uğradığı zararın davalı site yönetimi ile davalı şirketten tazminini istediği davada, dava konusu yer avukatlık mesleğinin icrası için kullanıldığından, davaya bakmakta görevli olan mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmadığı; görevin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu-
Kart çıkaran kuruluşlar(bankalar) tarafından, kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m.44/2 uyarınca, HUMK’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapıldığı; HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca bu atfın HMK’nun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağı; gerek HUMK’un göreve ilişkin 1-8. maddelerinde, gerekse HMK’nun 1-4. maddelerinde genel mahkemelerin görevlerinin düzenlenmiş olduğu; ticaret mahkemelerinin görevine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olmasına, ticaret mahkemelerinin görevinin TTK'nun 5. maddesinde düzenlenmiş bulunmasına, 5464 sayılı BKKKK’nun 44/2. maddesinde ise TTK’nun göreve ilişkin hükümlerine herhangi bir atıf yapılmamasına göre 01.10.2011 tarihinden önceki davalar bakımından dava değerine göre sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu-
Kira sözleşmesinin ihlali nedeniyle manevi tazminat istemi-
Davacıların murisi B. Göllü (tüketici) ile davalı banka arasında düzenlenen konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemi-
Davacının konut olan bu yeri oturmak amacıyla satın aldığı anlaşıldığından, davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasının gerekeceği-
Dava; takibe konu ticari kredi niteliğindeki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlığın çözümlenmesinde ticaret mahkemesi görevli olduğu halde, bu husus gözetilmeksizin, dosya içeriğindeki dava dışı kişiye ait tüketici kredisi ödeme planı dikkate alınarak “görevsizlik kararı” verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Tüketici hukuku; tüketicinin taraflardan birisini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığına göre; davacının bu sıfatla yaptığı işlemin de tüketici hukuku kapsamında ve onun koruması altında olacağı-