HMK. hükümlerinin tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448)- Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17 gereğince, takip dayanağı bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, alacaklı tarafından da tarafların tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından anılan bonoların tacirler arasında düzenlenen bir bono olarak kabulünün mümkün olmadığı ve takip dayanağı bonolardaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin davanın aile mahkemesinde görülmesinin gerekeceği, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- HUMK. mad. 414 (HMK. mad. 324) uyarınca, taraflara istedikleri delillerin toplanması için gerekli olan giderleri yatırmak üzere sonuçları da hatırlatılarak, kesin süre verilmesi gerekirken gider avansının süresinde yatırılmadığından dava koşulu nedeniyle, usulden davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
HUMK zamanında açılan davada, dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK.'nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği- Kapsamı da belirtilmeden gider avansı istenmesi yerinde olmadığı, mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı, davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararında "alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğu, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi ve belirtilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının da açıklanmamasının hatalı olduğu- Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerektiği-
Bir dava, davanın temeli olan uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği değil, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabi olacağından yargılama sırasında yargılama kuralları değişirse, o noktadan itibaren kural olarak yeni kuralların ve yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açık olarak düzenlenmişse, bu düzenlemeye göre yeni usul kurallarının zaman bakımından uygulanacağı-
Uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı HUMK zamanında açılmış bulunması, dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK'nun 324 maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, gider avansı yatırılmadığı için davanın usulden reddine karar verilemeyeceği-
6100 s. yeni HMK'nun tamamlanmış usul işlemlerine etkili olmayacağı ( HMK. mad. 448)- Davanın açıldığı tarihte HUMK. yürürlükte olduğundan, ve HUMK. mad. 195/1 gereğince, davalı, ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkındaki cevabını, dava dilekçesinin kendisine tebliği tarihinden itibaren on gün içinde mahkeme kalemine bildirmek zorunda olduğundan, bu süre geçtikten sonra yapılan derdestlik itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerektiği, bu hususun dava şartı olarak değerlendirilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-