Davacılar, müteveffanın, davalı gerçek kişinin müdürlüğünü yaptığı diğer davalı şirket tarafından işletilen plajda gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle yaşamını yitirmesinde hizmet kusuru bulunduğu ileri sürerek manevi zararların tazminini istemiş olup, davalı taraf hizmet sağlayan sıfatına haiz olduğundan taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı-
Davacı avukatın, davalı müvekkili adına sahibi olduğu ticari ilişki sonucu mal alım satımı gerçekleştirmesi neticesinde ödenmeyen mal bedelinin tahsiline ilişkin icra takibinde icra dosyası ve bu takibe itiraz edilmesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasını takip etmesi halinde; davalının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici vasfını taşımadığı ve bundan dolayı görevli olan mahkemenin Genel Mahkemeler olduğu-
Davalının ikinci el aracını 14/04/2015 de satın aldığını, araçta davalının bildirmiş olduğundan çok daha fazla esaslı arıza çıktığını, masraf yapmak zorunda kaldığı gibi araçta değer kaybı da olduğunu ileri sürerek, değer kaybı olan 4.000,00 TL ile ayıp nedeni ile oluşan 5.961,92 TL zararın davalıdan tahsiline-
Bir hukuki işlemin sadece Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlık için görevli mahkemenin tüketici mahkemesinin olmayacağı; hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabulü için taraflardan birinin tüketici olması gerektiği- Davalı, müteahhit olmasa da, şirketin temsilcisi olarak gözükmese de, davalının sözleşmede kendisini müteahhit olarak tanıtmasının davacıda bu doğrultuda güven yarattığı bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kabul edileceği- Görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği- Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı-