Hukuk hakiminin ceza davasında verilecek mahkumiyet kararı ile bağlı olup, beraat kararı verilmesi halinde ise ceza hakiminin sabit kabul ettiği olgularla bağlı olduğu (TBK. mad. 74)-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK. mad. 209 uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı- Borçlunun takibe konu senette kendisine atfen atılı bulunan imza ve yazıların sahte olduğuna ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi vermiş olmasının takibi kendiliğinden durdurmayacağı- İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. mad. 170/1 uyarınca itiraz, satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağından, icra müdürlüğünün borçlunun banka hesabından haczedilerek dosyaya yatırılan parayı alacaklıya ödemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, alacaklıya yapılan ödemenin iade şartlarını düzenleyen İİK. mad. 361 uyarınca, icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen paranın ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınacağı, icranın iadesine imkan verecek nitelikte kesinleşmiş bir mahkeme ilamı bulunmadığı gibi, borçludan yanlışlıkla fazla para tahsili de söz konusu olmadığına göre ödenen bu paranın muhtıra ile alacaklıdan iadesinin istenemeyeceği-
Ceza hakiminin kanıt yetersizliği nedeni ile verdiği beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de HMK. mad. 209/1 uyarınca, haksız tahliye nedeniyle tazminat istemine ilişkin davanın esasını oluşturan tahliye taahhüdünün, sahteliği iddiasıyla açılan ceza davasında verilen kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Şantajla senet imzalatılması ve açığa imzanın kötüye kullanılması iddiaları HMK.'nun 209. maddesi kapsamında sahtelik iddiası niteliğinde bulunmadığı gibi HMK.'nun 209. maddesinin icra takiplerinde uygulanması mümkün olmayıp, gerek Cumhuriyet Başsavcılığı'nca gerekse Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilmiş takiplerin durdurulmasına yönelik tedbir kararı mevcut olmadığı sabit olduğunda şikayetin reddi gerektiği- Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında, icra mahkemesinde takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK. mad. 209 uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, şikayetin reddine karar verileceği-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı, HMK'nun 209. maddesi genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi olmadığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede icra mahkemesine başvurarak sahtelik nedeniyle takibin durdurulmasını talep ettiği, verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı görüldüğünden, HMK 209. maddede yazılı nedenle yapılan takibin durdurulması istemine yönelik şikayetin reddi gerekeceği-
İcra müdürlüğünün satışın durdurulması ve düşürülmesi hakkındaki kararının, icra mahkemesinin kararı ile kaldırıldığı ve bu karar aynı gün -ihale tarihinde- icra müdürlüğüne ulaşmış ise de; yeniden satış günü belirlenmeden yapılan ihalede, satışın durdurulma kararının talep ve tâlibi etkilediğinden ihalenin feshi sebebini oluşturduğu, bu hususun ayrıca ispatına gerek bulunmadığı-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin HMK 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-
Senette sahtecilik iddiası-
İcra mahkemesi kararları kesin hüküm niteliği taşımadığından borca ve imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaların bekletici mesele yapılamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar verilemeyeceği, yalnızca itirazın esasına ilişkin karara kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verilebileceği, ancak genel mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasının mümkün olacağı- Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-