Savunma hakkı ile sıkı sıkıya ilişkili olan adres araştırmasının zabıtaya yaptırılan bir inceleme ile sınırlı tutulmasının hakkın kısıtlanmasına yol açacağı- Adres araştırmasının geniş bir çerçeve içerisinde ele alınması, soruşturmanın çok yanlı ve özellikle kanuni karine ile tespit edilen ikametgahta yapılması gerektiği- Yapılan soruşturma ile adres tespiti imkanı bulunamamışsa ilanen tebliğin zorunlu hale geleceği- İlanen tebligat uygun şekilde ulaşacağı umulan bir gazete ile yapılacağı-İlanen tebligat en son başvurulacak bir çare olduğu- E.tmanın önlenmesi isteğine ilişkin davanın taşınmaza fiilen elatan kişiye karşı açılması gerektiği- Dava konusu hangi taşınmaza hangi davalının ne kadar bir alanda müdahalesi olduğu sağlıklı bir şekilde uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmeden infazı mümkün olmayacak şekilde sonuca gidilemeyeceği-
Davalı kooperatif, kanunda sayılan kurum ve kuruluşlardan olmadığından adres araştırması ve sonucuna göre ilanen tebligat yaptıramayacağı- Davalı kooperatifçe, birinci ihtarnamenin kooperatife bildirilen adreste tebliğ edilememesi üzerine, Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümlerine göre resmi ve hususi müessese ve dairelerden ve zabıta vasıtasıyla adres araştırması yaptırmak ve sonucuna göre ilanen tebligat yapılması için Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapmak yetkisine sahip olanlardan biri olan yetkili noterlikten ilk ve ikinci ihtarname ile ihraç kararının tebliğinin istenmesi gerektiği-
Davalının adres kayıt sistemindeki adresine tebligatlar yapılmış ise de PTT memurunun tebligata şerh olarak “adres yıkılıp arsa olduğundan TK/21-2 ye göre işlem yapılamadı” şeklindeki ifadeleri yazarak tebligatı mercie iade ettiği, buna rağmen belirtilen adrese TK 35. maddesine göre tebligat yapıldığı- Şu halde; fiziken mevcut olmayan bir adrese belirtilen şekilde tebligat yapılmasının davalının savunma hakkını sınırlar mahiyette olup usul ve yasaya uygun olmadığı- Dosya kapsamından adresi meçhul sayılan davalıya Tebligat Kanunu’nun 28. maddesi gereğince ilanen tebligat yapılmak üzere dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine-
Müteveffa davalı mahkemenin gerekçeli kararı ile davacı idarenin temyiz dilekçesinin usule ve kanuna uygun tebliğ edilmesi gerektiği-
Davacının, dava dilekçesinde davalının adresini bildirme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve bu yönden dava dilekçesinde bir eksikliğin bulunmadığı- Dava dilekçesinin zorunlu unsurları arasında davalının T.C. kimlik numarası yer almadığı, davacının, dava dilekçesine, davalının T.C. kimlik numarasını yazma veya sonradan mahkemeye bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bu hususun eksiklik sayılarak davacı tarafa tamamlanması için süre verilmesinin de yerinde olmayacağı- Mahkemece davalının açık adresi araştırılarak tespit edilmesi, gerekli araştırma yapılmasına rağmen adresinin tespit edilememesi halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 21., 28. ve 35. maddeleri dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-  Davacıya, "davalının T.C. Kimlik numarası ve adres bilgilerini bildirmek üzere kesin süre verildiği halde bildirmediği" gerekçesi ile "HMK. mad. 119/b ve 2 gereği davanın açılmamış sayılmasına" karar verilemeyeceği-
Davalı ...'e gösterilen adreste ikamet etmediğinden karar tebliğ edilememiş olup, nüfus kaydında da açık adresi gösterilmediği, bu durumda öncelikle, davalının açık adresinin ilgili konsolosluk tarafından tespitinin istenileceği, bu şekilde, önceki tebligat yapılamayan adresten farklı bir adresin gösterilmesi durumunda yine Tebligat Kanunu'nun 25 ve 25/a maddeleri gereğince muhataba tebligat yapılacağı, yine tebliğin benzer sebeplerle mümkün olmaması halinde 15 K. 1965 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Adli ve Gayri Adli Belgelerin Yabancı Memleketlerde Tebliğine Dair La Haye Sözleşmesi hükümlerine göre tebligat yapılmasının deneneceği, buna göre de tebligatın yapılamaması halinde ise muhatabın yerleşim yeri adresi olan Metz/Fransa'da yayınlanan, Türkçe gazetede, Türk Konsolosluğu vasıtası ile ilanen tebligat yapılacağı, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 28/son maddesi gereğince, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerinin davalı ... Ö.'ün malum adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderilip, posta makbuzunun ve tebliğiyle ilgili yapılan tüm işlemlerle ilgili belgelerin dosya içine konulması gerektiği-
Yenileme dilekçesi ve duruşma günü davalıya Tebligat Kanunu hükümlerine göre, fakat aynı Kanunun 21. maddesindeki değişiklikler dikkate alınmaksızın ilânen tebliğ yapıldığı, oysa gerçek kişiler yönünden artık mernis adreslerinin tespit edilebilmesi halinde Kanunun diğer maddelerine göre tebliğinin mümkün olmadığı, bu hususun da mahkemece gözetilmediği anlaşıldığından hem dava dilekçesinin hem de yenileme dilekçesi ile duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı olmadığından davalıya usulüne uygun olarak dava (ve yenileme) dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi davalarında HMK. mad. 27 uyarınca bütün paydaşların yer alması zorunlu olup, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği- MERNİS sisteminden adresinin kayıtlı olmadığı görülmüş olan davalıya dava dilekçesi ve gerekçeli karar 7201 s. Teb. K.'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmişse de, mahkemece öncelikle muhatabın adresi resmi kurumlardan sorulması ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirilmeye çalışılması, bulunamadığı takdirde dava dilekçesinin 7201 s. Teb. K.'nun 28. maddesinde belirtilen usulle ilanen tebliğ edilip adı geçen kişi davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı A.. G..'in Venezüalla'da bulunduğu nüfus kaydından anlaşılmakta ise de dava dilekçesinin Türkiye'de yayınlanan bir gazetede ilanen tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu-
Mahkemece davalılardan F..A..'a dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyenin ve gerekçeli kararın mernis adresinin tespit edilemediği belirtilerek 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28. maddesine göre ilanen tebliğ edildiği ancak anılan Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre muhatabın adresi araştırılmadığı, bu durumda mahkemece, muhatabın adresi ilgili resmi ve özel kurumlardan araştırılmalı, sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtası ile araştırma yapılması, bütün bunlara rağmen adres bulunamaması halinde son çare olarak ilanen tebligat yapılması gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor