Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi kural olarak mümkün olmadığı- Tapudan gelen adresle yetinilerek, davalının payını devrederek ilişiğini kestiği anlaşılan dava konusu taşınmazdaki adresine tebligat yapılmasının isabetsiz olduğu- Ecrimsil talepli davada, emsal araştırması yapılmadan, soyut ve genel verilere dayanarak ecrimisil hesabı yapılmasının hatalı olduğu ve ecrimisilin haksız kullanım tazminatı olduğu dikkate alınmaksızın davalıların kullanım durumları ve süreleri tespit edilmeden belirlenen ecrimisilin pay oranına göre dağıtılmış olmasının hatalı olduğu-
Davalı adresinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılamayacağı- İlanen tebligat, en son başvurulacak çare olduğundan adres araştırmasının titizlikle ve kararlılıkla yapılması gerektiği-
Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye davalı borçluya tebliğ edildiğinden borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekeceği-
Davalılardan birinin mirasçılık belgesinde belirtilen adresine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği için çıkarılan davetiyenin adresin hane numarası olmadığı, muhatabın ismen tanınmadığı belirtilerek bila tebliğ iade edilmesi üzerine adı geçenin yerleşim yeri adresi araştırılmaksızın mirasçılık belgesinde belirtilen yetersiz adresine TK. mad. 35 uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Y.li adres araştırması yapılmadığından ve askı ilan tutanaklarına dosya içerisinde rastlanamadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Davalının Suudi Arabistan da ikamet ettiği tartışmasız olduğundan, Suudi Arabistan'daki adresi yeterince araştırılmadan, ilanen tebliğ yoluna gidilemeyeceği-
İİK. mad. 62/3 uyarınca, borçlu veya vekilinin, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait 'yurt içinde' bir adresi, itirazla birlikte bildirmek zorunda olduğu- Emniyetçe yapılan adres araştırılması sonucunda, borçluya ait tebligat yapılacak adresin bulunamaması nedeniyle son çare olarak ilanen tebliğ yoluna başvurulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı- Borçlunun ABD'de geçici olarak bulunduğu vekaletnamesinden anlaşıldığına göre, Tebligat Kanunu'nun 28/3. fıkrasındaki hükme uyulmasının da gerekli olmadığı-