Dava nispi harca tabi olup, davacı dava açarken maktu harç yatırdığı, Harçlar Kanunu'nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca eksik peşin ve karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam edilemeyeceği ve müteakip işlemler yapamayacağı, mahkemece eksik harcın tamamlanması için davacı vekiline kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak ilk işin, eldeki davada davalının kullandığı kredinin tüketici kredisi veya ticari kredi olup olmadığına dair kredinin mahiyetini belirlemek olması gerekeceği, kullanılan kredinin ticari kredi olduğunun anlaşılması halinde ise ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği, görev kuralının kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Davacının icra takibinde kötüniyetli olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir delil bulunmamasına rağmen davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceği- Mahkeme gerekçesinde davalı ile ilgili delillerin tartışılmadığı, bu davalı hakkındaki davanın ret sebeplerini gerekçeli kararının belirtmediği, bu nedenle davalı hakkındaki delillerin değerlendirilip, tartışılarak gerekçeli kararın verilmesi gerektiği-
Davaya konu yardım işlemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgeleri uhdesinde tutan davalı Yardım Vakfından davacının, davalı yanca kendilerine yapılan yardım nedeniyle hastaların ilaçlarının karşılandığı iddia edilen döneme ait konuya ilişkin tüm karar defteri, tutanak ve reçeteler talep edilmek ve bu belgeler üzerinde gerekirse uzman bilirkişi görüşüne başvurulmak suretiyle bilirkişi raporu alınarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Takibe konu icra dosyasındaki davalı imzasını taşıyan belge kambiyo senedi vasfını taşımadığı, herhangi bir bedel, lehdar gibi unsurları da içermediği, bu haliyle boş bir belge olup sadece davalının imzasını taşıması nedeniyle davalıyı borç altına sokacak bir belge olmadığı, davalının borcu üstlendiğine dair herhangi bir delil de dosyada bulunmadığı, bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı banka davalıya toplam 25.000 TL kredi ödemesi yaptığını ileri sürmüş ise de paranın hesaba geçirilmesinin ödeme anlamına gelmeyeceği, davacının, hesaptaki paranın imzalı dekont karşılığı veya kredi hesabı sahibi tarafından verilecek talimatlarla 3. kişilere ödendiğini veya kredi hesabı sahibinin borçları için ödendiğini kanıtlaması gerekeceği-
Davacı bankanın, takip talepnamesinde davalının hesap numarasını bildirdiği ve takibin dayanağını bu hesap numarasına ait sonu **** ile biten kredi kartına ait kredi borcunun oluşturduğunu, söz konusu kredi kartının ...... A.Ş. tarafından davalıya verildiğini beyan ettiği, bu durumda, banka kayıtlarının yerinde incelenerek davacı bankanın sonu **** ile biten kredi kartından dolayı bir alacağının bulunup bulunmadığının tespit ettirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının maliki olduğu taşınmazda dikili bulunan domateste meydana gelen verim kaybının hesaplanmasında üretim giderlerinin düşülmediği tespit edilmiş olmasından, bilirkişi incelemesinin eksik yapıldığı-
Taşınmazın, davalılar tarafından belirtilen m2'sinin, tapuda düşük çıkması nedeniyle ödediği bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle açılan davada, davalılar tarafından ödemenin davacının eşi tarafından yapıldığı belirtilmiş ise de dosyada mevcut ibranamede davalıların hak ve hisselerinin tamamını davacıya sattıklarını ve satış bedelini kendisinden nakden ve tamamen aldıklarını belirttiklerinden ve davalılardan biri ön inceleme duruşma zaptında satışın davacıya yapılacağının bilindiğini söylediğinden davanın aktif husumet yokluğundan reddedilemeyeceği-
Davalının, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesini kabul ettiği ve dava konusu alacağı ödediğini savunarak ispat yükünü üzerine aldığı (bağlantılı bileşik ikrar)- Bağlantılı bileşik ikrarda bulunan tarafın, diğer tarafın ileri sürdüğü vakıayı ikrar edeceği, fakat ikrarına bu vakıadan çıkan hukuki sonucu hükümden düşüren ve bu vakıanın doğumu ile ilgili bulunmayan başka bir vakıa ileri süreceği, bu durumda ikrarın bölünebileceği, dolayısıyla ispat yükünün davalıya düşeceğinin kabul edildiği- Davalı taşıma sözleşmesini kabul ettiği ve dava konusu alacağın davacıya ödendiğini savunduğundan, davacıya ödeme yapıldığına dair ispat yükünü üzerine aldığı-