Zorunlu trafik sigorta poliçesinde sigorta ettiren taraf dava dışı şirket olup, davalının sadece sigortalı aracın kaza tarihindeki sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketinin basiretli bir tacir gibi sigorta poliçesinde taraf olan sigorta ettireni ve rücu şartlarını bilebilecek durumda olduğu, buna rağmen davalı sigorta şirketinin sigortalısı yanında sürücü aleyhine de rücuen tazminat talepli icra takibi başlatmasının kötüniyetli olduğunu göstereceği, bu durumda mahkemece davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı-
Faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali davasında, taraflar arasında akdedilmiş ve içeriğine itiraz edilmeyen sözleşmenin 4.4.10. maddesinin "her ayın sonunda ZiebartTürk programından alınacak olan raporda belirtilen toplam bedel esas olarak kabul edilecek ve karşılıklı mutabakata varılan tutar, fatura tarihinden itibaren 21 iş günü içinde G.'a ödemesi yapılarak kararlaştırılacaktır" hükmü karşısında, mahkemece sözleşme hükmünde belirtilen programından alınacak olan raporun temini ile sözleşme kapsamındaki verilmesi gereken hizmetin yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve neticesine göre karar verilmesi gerekeceği-
Acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin davada, dava konusu alacak miktarının tespiti için poliçe bazında değerlendirme yapılması, yeterli olmaması halinde davalının registro defterlerinin incelenmesi gerekip, davalı tarafından davacıya dava konusu alacak için verildiği ileri sürülen teminat mektubunun içeriği ve dava konusu ile ilgili olup olmadığı değerlendirilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı, 'abone olduğu enerjiyi kendisinin değil davalının kullandığını, kendisi aleyhine sebepsiz zenginleştiğini' iddia ettiğine göre, uygulanacak zamanaşımı da BK.'nin 66. maddesine göre hesaplanması gerekeceği- Borca ait ilk taksidi 18/10/2011 tarihinde ödeyen davacı, davalı aleyhine 11/06/2012 tarihinde icra takibi başlattığına göre alacağı da zamanaşımına uğramadığı- İcra İflas Kanununun 67/2 maddesi uyarınca, alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için talebin haksız olmasının yanında takibin kötüniyetli olarak yapıldığının da ispat edilmesi gerekeceği-
Davacı kooperatifin davaya konu aidat alacağının belirlendiği genel kurullarında, ortağı olmayanlar yönünden de bağlayıcı kararlar alınmış olup mahkemece, davalının üye olmadığı sadece daire satın aldığı hususunun davacının da kabulünde olduğu, kooperatif genel kurul kararlarının kesinleşmesi halinde ancak üyeleri bağlayacağı gözetilerek, kooperatifin ortağı olmayan ve genel hizmetlerden yararlananlardan genel kurul kararına gerek olmaksızın bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderleri ve temerrüt ihtarı bulunması halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal oranda gecikme faizini, vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebileceği hususları dikkate alınarak takip öncesi usulüne uygun ihtarname ile davalı temerrüdünün gerçekleştiği yönünde herhangi bir belge ve iddia da ileri sürülmediğinden, davalı temerrüdünün gerçekleştiği takip tarihi itibariyle mevcut asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz uygulanması suretiyle itirazın iptali ile takibin devamına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı vekili tarafından temyiz dilekçesi ekinde ibraz edilen vekaletname sunumuna ilişkin dilekçe ile vekalet harcı makbuzu ve aynı tarihli “A. gibidir” şerhini içeren vekaletname suretinin asıllarına dosya kapsamında rastlanmamış olup bahsi geçen suretlerden vekalet harcına ilişkin makbuzdaki dosya numarası ile vekaletname sunumuna ilişkin dilekçedeki havaleyi yapan hakimin sicil numarası da okunamamakta olduğundan, mahkemece, adı geçen belgelerin tarihleri ve hangi dava dosyasına ilişkin olarak ibraz edildikleri araştırılıp oluşacak uygun sonuca göre HMK. mad. 150/1 uyarınca işlem yapılıp yapılamayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği-