Borçlu şirket hakkında alacaklının başlattığı ilamlı icra takibine dayanak yerel mahkemenin ilamında davalının icra müdürlüğünün dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.195,00 TL üzerinden devamına karar verildiği, ancak anılan ilamda şikayetçi aleyhine para alacağına hükmedilmediğinden, bu ilama dayalı olarak, şikayetçi aleyhinde bir ilamlı icra takibinin başlatılamayacağı, itirazın iptali kararı borçlu aleyhinde başlatılan ilamsız icra takibine ibraz edilerek bu borçlu hakkında takibe kaldığı yerden devam edilmesi gerekeceği-
Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında, kredi kartı sözleşmesi ve hesap ekstreleri bankadan getirtilerek deliller toplandıktan sonra konusunda uzman bankacı bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Kollektif şirketin yetkili temsilcileri tarafından imzalanan kefalet sözleşmeleri geçerli olduğu, temsilci dışında imzalananların ise ortaklar tarafından birlikte özel yetkilendirme olmadığı sürece geçersiz olduğu-
Davacı ile davalı arasında tüketici kanununda tarif edilen şekilde hizmet alımı ilişkisi bulunduğundan, 4077 s. K. mad. 23 uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğu- Görev kurallarının, yetki kurallarından da önce uygulanacağı-
Sözleşme ile davaya konu işin yapımına ilişkin sözleşmenin davacı ile dava dışı kişi arasında imzalandığı anlaşılmakta olup, işin yapıldığı hususunda davacı ile davalı arasında ihtilaf bulunmadığından, davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasına konu icra takip dosyasındaki takip talepnamesinde takibe konu alacakların dayanağı olarak genel kredi sözleşmesi ve tüketici kredisi sözleşmeleri gösterilmiş olduğundan tüketici kredisine ilişkin uyuşmazlıkta tüketici mahkemesi görevli olmasına karşın genel kredi sözleşmesine ilişkin alacakla ilgili ayırma kararı verilerek uyuşmazlığın ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesinde görüleceği-
Taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun yeni bir bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir şekilde karar verilmesi gerektiği-
Hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğu, tarafların söylemediği,iddia etmediği bir şeyi resen nazara alamayacağı, böyle olunca mahkemece davada esasa girilip taraf delilleri toplanarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasından usulüne uygun bir itiraz olup olmadığının tespiti gerektiği- Davalı borçlu şirketin tasfiye halinde olduğu ticaret sicil gazetesi örneğinden anlaşıldığından, dava dilekçesi ve karar tebliğinin tasfiye memuruna yapılması gerektiği-
Dava konusu bono süresinde protesto edildiğinden, keşideci tarafından ödemenin hamile yapılması gerektiği- Keşidecinin taraflar arasında her zaman düzenlenebilecek belge ile bononun lehtarda olup olmadığını araştırmaksızın yaptığı ödemenin kötü ödeme olup, dikkate alınmayacağı-