Borçlunun -genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde- ödeme emrine itiraz etmesi üzerine, önce icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılmasını» istemiş olan alacaklının, daha sonra bu talebinden vazgeçerek -ya da bu talebinin reddedilmesi üzerine- «itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde» mahkemeye başvurarak «itirazın iptali» davası açabileceği–
Posta İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile ... Belediyesi Başkanlığı arasındaki uyuşmazlığın -3533 sayılı Kanunda öngörülen- mecburi tahkim poresüdürü çerçevesinde çözümleneceği–
Ek kart hamilinin, ancak kendi yaptığı harcamalar ve bu sebeple oluşan temerrüdün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu–
Kredi kartı ve üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar
ade farkının faiz niteliğinde olmadığından, hesabın kat edilmesiyle ana paraya eklenerek temerrüt tarihinden sonra toplam alacağa temerrüt faizi uygulanması gerekeceği–
Taraflar arasında borcun vadesinde ödenmemesi halinde vade tarihinden itibaren aylık % 8 oranında vade farkı uygulanmasının kararlaştırıldığı fakat temerrüt tarihinden sonra uygulanacak faiz oranının belirlenmemiş olduğu durumlarda takip tarihinden sonra alacağa 3095 sayılı Kanuna göre temerrüt faizi uygulanması gerekeceği–
«Açılan itirazın iptali davasının açılmamış sayılmasına» karar verilmesi halinde, alınması gereken maktu harcın, peşin yatırılan harçtan mahsubu ile fazla yatırılan harcın iadesine karar verilmesi gerekeceği–
Zamanaşımına uğramış çekler yönünden kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilir ise de bu durumda hamilin aralarında temel ilişki varsa bu çeklere yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak ve iddiasını her türlü delille kanıtlayarak dava açabileceği, arada temel ilişki bulunmaması halinde ise uyuşmazlığın TTK. 644 (şimdi; Yeni TTK. mad. 732) hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği–
BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)