Akdi ilişkinin davalı tarafından inkâr edilmemiş olması halinde, bir miktar para alacağına ilişkin icra takibinin BK. 73 (şimdi; TBK. mad. 89); HUMK 10 (şimdi; HMK. 10) uyarınca alacaklının ikametgâhında yapılabileceği ve ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının alacaklı tarafından aynı yerde (kendi ikametgâhının bulunduğu yerde) açılabileceği–
Eczane sahibi ile Bağ-Kur arasında, Kurum sigortalılarına ilaç temin etmek amacıyla imzalanan ve bu sözleşmeye bağlı olarak taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların genel mahkemelerde çözümleneceği–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, borca itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası sonucunda % 40 (şimdi; %20) tazminata yabancı para üzerinden değil takip konusu yabancı paranın takip tarihindeki -döviz satış kuruna göre- Türk parası karşılığı üzerinden hükmedilmesi gerekeceği–
Sözleşme dışı haksız fiillerde zararın giderilmesinde yabancı paraya hükmedileceğine dair yasalarda bir hüküm bulunmadığından BK’nun 83. maddesinin haksız fiillerde uygulanamayacağı–
Çekin ibraz edilmemiş olması halinde hamilin keşideciye karşı kambiyo hukuku çerçevesinde çeke dayalı müracaat hakkının düşeceği ancak bu durumda TTK. 730 (şimdi; Yeni TTK. mad. 818) ve 644. (şimdi; Yeni TTK. mad. 732) maddeleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–
BK. 484 uyarınca kefaletin geçerliliğinin «yazılı olmasına» ve «kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmede açıkça gösterilmiş olması»na bağlı olduğu– (Not: Yeni TBK. mad. 583'e göre; kefalet sözleşmesinin geçerliliği; sözleşmenin (kefilin kendi el yazısı ile) yazılı şekilde yapılmasına, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve kefalet tarihinin sözleşmede belirtilmiş olmasına bağlanmış olup, TBK. mad 584'de de, kefalet için 'eşin rızası'na ilişkin koşullar düzenlenmiştir.)