Mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin varlığı, davalılar (ıskattan yararlananlar) tarafından kanıtlanamadığından, bu durumda mahkemece, TMK. mad. 512/3. uyarınca mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun, davacı mirasçının saklı payları dışında (mirasbırakanın tasarruf nisabı oranında) yerine getirileceği, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği düşünülmeden vasiyetnamenin tümden iptaline karar verilmesi doğru görülmediği-
Bir kısım tanıkların muristen duyduklarını anlatmasının, davacıların mirasçılıktan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına gelmeyeceği- Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerli olup, mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispatın, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşeceği; sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse; mirasçının hissesi saklı payına indirileceği, öncelikle mirasbırakanın apaçık yanılıp yanılmadığının araştırılacağı, eğer bu hal yoksa davalı mirasçılıktan çıkarma sebebini ispat edememişse davacının alacağının belirlenmesi için davaya tenkis davası gibi devam edilmesi gerektiği-
Mirastan ıskat sözleşmesi, TMK.nun 510. maddesi uyarınca ölüme bağlı tasarruf niteliğindeki işlemlerden olup, tasarrufta bulunan kişinin ölmesi halinde hüküm ifade edeceği- Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin itiraz etmesi halinde bu sebeplerin varlığının ispatı çıkarmadan yararlanan mirasçılara düşeceği(TMK.md.512/2)., sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemiş ise, tasarruf mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği (TMK.md.512/3), bu sebeple de, böyle bir durumda davanın tenkis davası olarak görülüp, tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Davacının, mirasçılıktan çıkarılmasına ilişkin sebeplere itiraz etmiş olması, diğer bir anlatımla, davanın; çıkarma sebeplerinin bulunmaması nedeniyle vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin olması durumunda (TMK. md. 510 – 512) mahkemece; davanın bu niteliği gözetilerek, vasiyetnamede gösterilen çıkarma sebeplerinin doğruluğunu ispat ile yükümlü bulunan davalılara delillerini bildirmeleri için süre verilmesi, gösterilen delillerin usulünce toplanması ve ulaşılacak uygun sonuca göre davanın esası hakkında hüküm tesis edilmesi gerekeceği-
Davacılar arasında menfaat zıtlığı mevcut olup, davada tüm davacılar için aynı vekil tarafından dava açılıp, aynı vekil tarafından dava yürütülmüş olup, mahkemece davacılar vekiline davada çıkarları çatışan taraflardan sadece bir tarafı temsil edebileceği hatırlatılarak, kendisinden davacılardan hangisini temsil edeceğinin sorulması, temsil etmeyeceği davacı veya davacılar için vekillikten kanunen çekildiği kabul edilerek, bunların davayı kendilerinin veya atadıkları takdirde başka vekil aracılığıyla takip edebilecekleri-
“Muvazaa"nın yasada belirtilen iptal sebepleri arasında bulunmadığı, bu sebeple vasiyetnamenin iptaline karar verilemeyeceği, ıskat sebeplerinin bulunmaması halinde ise, tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği (TMK 512/son) bu sebeple böyle bir durumda davanın tenkis davası olarak görülüp tenkis hükümleri çerçevesinde inceleme yapılabileceği-
Aile bağlarını koparıcı fiilin işlenmesinde mirasbırakan da mirasçı kadar kusurlu bulunuyor ise ıskatın geçerli olmayacağı, mahkemece; dava konusu vasiyetnameyle mirasbırakanın davacı oğlunu mirastan çıkarma sebebi olarak ileri sürdüğü olayların mirastan iskat sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı,davacının murise karşı ağır bir suç işlediği yolunda dosyada yeterli delil olmadığı gibi ıskata konu edilen tartışma sonucu gerçekleşen aile ilişkisi nedeniyle sübjektif şartın da gerçekleşmediği anlaşıldığından, mahkemece; tasarruf nisabı sınırı içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskata ilişkin bölümünün hükümsüzlüğüne ve ıskat dışında kalan vasiyet hükümlerinin lüzum ifade etmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mirasbırakanın esaslı bir hataya düştüğünün sabit olmaması, mirasbırakanınn ıskat sebeplerinin varlığına inanması ve tasarrufta bulunması halinde ıskatı içeren ölüme bağlı tasarrufun davacıların saklı payı dışında (tasarruf nisabı oranında) yerine getirileceğinin kabul edilmesinin gerekeceği-
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin itiraz etmesi halinde bu sebeplerin varlığının ispatının, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşeceği, sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği -
Çıkartma işleminin geçersiz olması veya gösterilen sebeplerin çıkarmayı haklı kılacak ağırlıkta bulunmaması hallerinde, miras bırakanın iradesiyle yapmış olduğu çıkarma işleminin miras bırakanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, böyle bir durumda, davacı mirasçının saklı payı göz önüne alınarak, bu yönde hesaplama yapılması gerekeceği (TMK.md.512/3); çıkarmaya ilişkin tasarrufun tamamen iptaline karar verilemeyeceği-