Dava dilekçesinde açıklamalara göre davacıların yargılamanın iadesi sebebi olarak HUMK mad. 445/8'de belirtilen, davanın vekil veya temsilci olmayan kişilerin huzuru ile görülüp karara bağlanması sebebine dayanmış oldukları, oysa davalı murisin adresinin tespit edilemediği, bunun üzerine kesinleşen kayyım tayini kararı ile davada temsil edilebilmesi için İstanbul Defterdarının kayyım olarak tayinine karar verildiği ve davanın kayyım huzuru ile görülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, davalı tarafın kayyım marifeti ile temsil edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı, yargılamanın iadesi sebebi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte şikayete ilişkin kararlar ile ilgili yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulmayacağı-
İhalenin feshi talebinin kabulüne ilişkin kararlar hakkında, yargılamanın yenilenmesinin mümkün olmayacağı-
Kiralananı tahliyesi hakkında verilen hükme yönelik yargılamanın iadesi istemi-
Yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından asliye hukuk mahkemesi ilamına karşı yargılamanın iadesi için yapılan başvuru sonucunda alınan ilam ile murisin terekesinin ölüm tarihi itibariyle borca batık olmadığının tespitine karar verildiği görüldüğünden, mahkemece bu ilamı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Islah ile dava, davanın açıldığı tarihten itibaren yargılamanın iadesi davasına dönüştürdüğüne göre, davacı tarafından daha önce açılıp süre yönünden reddedilen, aynı boşanma davasının yargılamasının yenilenmesine ilişkin davanın, eldeki mevcut dava için kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Taşınmazların yüzölçümleri ile ilgili hesap hatasının tavzihle düzeltilmesinin mümkün olduğu, yüzölçümü hatalarının HMK mad. 375'de tadadi olarak gösterilen yargılamanın yenilenmesi hallerinden olmadığı-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davası- Yargılamanın iadesini isteyen-davalının yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürdüğü bilirkişi raporunun gerçeğe aykırı olduğu iddiasının HMK'nın 375/f fıkrası gereği sabit olması gerektiği-