Tebligatta borçlunun çarşıda olduğuna ilişkin araştırmanın, kimden sorularak yapıldığı belirlenmediğinden tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu-
Borçluya yapılan satış ilanı tebliği usulsüz olup, İİK'nun 127. maddesi uyarınca, mahkemece ihalenin feshine dair verilen kararın doğru olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi nedeni olduğu- Muhatap borçlunun adreste bulunup-bulunmadığı tespit edilmeksizin tebligatın aynı konutta oturan kardeşine yapılmasının usulsüz olduğu- Beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa’nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmasının gerekeceği-
Satış ilanının, muhatabın (borçlunun) adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta oturan ablasına tebliğ edilmesi yasaya aykırı olup, bu haliyle İ.G.'e yapılan satış ilanı tebliğ işleminin de usulsüz olduğu-
Şikayetçi borçluyya gönderilen satış ilânının dağıtıcı tarafından; “muhatabın gösterilen adresi tevziat saatinde kapalı olduğundan evrak mahalle muhtarına teslim edildi. Haber kağıdı kapısına yapıştırıldı. Komşusu ...'ya haber verildi.” şerhi ile 31.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebliği çıkaran merci tarafından, tebliğ evrakı üzerine, bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle, tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediğinin anlaşıldığı, tebliği çıkaran merci tarafından, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için, tebligatın, TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre tebliği yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya (borçlu vekiline) tebliğ edilmesinin gerekeceği, somut olayda satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edildiği anlaşıldığına göre mahkemenin bu yöndeki ihalenin feshi sebebinin de yerinde olmadığı, o halde mahkemece, kıymet takdiri raporu ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetinin reddi ile borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü sair fesih sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği, bu durumda, mahkemece, tanık beyanları esas alınarak şikayetçinin satış gününden haberdar olduğunun tespitinin yerinde olmadığı-
Satış ilanının muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin aynı konutta oturan oğluna tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu
İİK'nun 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olmasının veya bir başka ihale yapılmış olmasının, aynı Kanunun 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği, alıcının İİK'nun 133. maddesi hükmüne göre sorumlu olmasının, farklı kuralları ve hukuki sonuçları içeren aynı Kanunun 134. maddesine dayanılarak açılan fesih davasının incelenmesine mani teşkil etmeyeceği gibi, kesin hüküm de oluşturmayacağı, İİK'nun 134 ve 133. maddelerine dayanan fesihlerin ayrı ayrı sebeplere bağlı olup, farklı hukuki sonuçlar doğuracağı- Tebligat yapılan şahsın aynı isimde tapu sicilindeki diğer ilgili olması halinde; şikayetçinin satışı daha evvel öğrendiği ispat edilemediğinden, taşınmazın imar durumunda ve yüzölçümünde bir değişiklik olup olmadığının araştırılarak, ihalede esas alınan imar durumu ile değişen hali arasında şikayetçi lehine bir miktar artışının olması ve artışa göre ihale bedelinin, ihale konusu hisseye düşen muhammen bedelin yüzde yüzünü aşmaması halinde zarar oluşacağından, yeniden kıymet takdiri yapılmasının gerektiği, ihalenin feshine karar verileceği-