Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, hem vekile hem asile tebligat çıkartıldığı takdirde, asile yapılan tebligat fuzuli olup, usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı- Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı-
Talep üzerine icra müdürlüğünce ihalenin iptaline karar verilmesinin anılan taşınmaza yönelik ihalenin feshi isteminin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği- Satış ilanının birer suretinin borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunması gerektiği-
Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK'nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi için söz konusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkartılıp bilâ tebliğ dönmesi halinde 35. maddedeki tebliğ prosedürünün işletilmesi gerekeceği-
Muhatabın adreste bulunup bulunmadığının tespit edilerek tebligat mazbatasına bu husus şerh edilmeksizin doğrudan daimi çalışana yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 17 ve 20. maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye uygun olmadığından usulsüz olduğu-
Menkul satış kararında “yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere bilgi mahiyetinde tebliğine” karar verilmiş olup, tebligatın bir amacının da bilgilendirme olduğu düşünüldüğünde, satış kararındaki “bilgi mahiyetinde” ifadesinden tebligatın yapılıp yapılmamasının ihaleye etkisi bulunmadığı sonucu çıkarılamayacağı, satış kararında “tebligat yapılamaması halinde bu kararın sonuç doğurmamasına” veya “elektronik ilanın yeterli sayılmasına” gibi bir ibare de yer almadığından, borçluya satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi sebebi sayılacağı-
Şikayetçi hissedarın bilinen adresine TK'nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak satış ilanının şikayetçiye tebliğ edilmesi, bilinen adrese çıkarılacak tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise aynı Kanun'un 10/2. maddesi yollamasıyla TK'nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerektiği halde; TK'nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle daha önce ............ adına bilinen adresine çıkarılan kıymet takdir raporu tebligatının bila tebliğ iade edilmediği satış dosyası kapsamı ile sabit olmasına rağmen adı geçenin bu adresine yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nun 21/2. maddesine göre gönderilen şikayete konu tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağının olmadığı- Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı, şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının da yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu-
Mahkemece, ihalenin feshini isteyen borçlunun icra mahkemesine başvurusunda satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayandığı ve tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayette, HGK'nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispat edilebileceğinden ve şikayette borçlunun .............. adında komşusu olmadığını belirttiğine göre, adı geçen kişinin borçlunun komşusu olup olmadığının gerektiğinde kolluk marifetiyle araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, mahkemece ilan yapılan gazetenin trajının araştırılmamış olmasının da uygun olmadığı-
Şikayetçi borçlunun ilk önce bilinen adresine, sonra mernis adresine tebligat çıkartıldığı, bu tebligatların iade gelmesi sebebiyle bu kez mernis adresine T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartıldığı, tebliğ evrakı üzerinde sadece ''mernis adresi'' ibaresinin yer aldığı, dağıtıcı tarafından "Adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı nedeni ile Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince mahalle muhtarı (azası) imzasına tebliğ edilip 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı” şerhi verilerek tebliğ işleminin tamamlandığı anlaşılmış olup söz konusu tebligatın, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine uygun olarak çıkartılmadığı için usulsüz olduğu-