Mirasbırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceği-
Kira bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlıkta, hakim bilirkişinin oy ve görüşlerini diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirirse de, birden fazla rapor alınması halinde hangi raporun diğerlerinden üstün tutulduğunun ve hükme esas alındığının hükmün gerekçesinde açıklaması gerektiği-
Davacının eldeki davada ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanması halinde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi gerektiği, ayrıca, davada muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığına göre mirasbırakanın ehliyetli olduğunun saptanması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi gerekeceği-
Davacının itibari hizmet süresinden yararlandırılmasına ilişkin davada; iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden, çalışmanın geçmediği başka bir iş yerinde yapılan keşif sonucu alınan raporun hükme esas alınarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
Alacak çeşit ve miktarının, bilirkişi raporundaki şekliyle kabulü ile denilmek suretiyle bilirkişi raporuna atıf yapılmasının infazda tereddüt yaratacak önemli usul hatası olup bozmayı gerektireği-          
Alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmayarak yeni bir rapor alınıp rapordaki çelişkiler giderilerek karar verileceği yerde tekrar önceki rapora dönülmek suretiyle karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olacağı-
Murisin temlik tarihi itibariyle ehliyetsiz olduğunun saptanması halinde davanın kabulüne, hukuki ehliyete haiz olduğunun saptanması halinde ise diğer iddianın üzerinde durularak hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bilirkişi raporunda davalının ödemeleri düşüldükten sonra asıl alacak ve işlemiş faiz borcu toplamının asıl alacak olarak kabul edilmişse, faize faiz işletilemeyeceğinden bu rapora dayanarak karar verilemeyeceği-
İtirazın iptali davasına konu çevre ve emlak vergisi, İSKİ, sermaye, yol harcı gibi kalemlerden oluşan borcun, kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiği ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı, TBK’nun 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 s. K. mad. 2/1 gereğince belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı- Anapara borcunun ödenmesiyle ilgili kooperatif bilgi ve kayıtlarının eksik olduğu belirtildiğinden, kooperatif konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan, raporlara itirazları karşılayacak, kök ve ek rapor arasındaki çelişkiyi giderecek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınması gerektiği- Kooperatif genel kurul kararları katılmasalar bile tüm üyeler için bağlayıcı olduğundan ve ayrıca tebliği gerekmediğinden, alacağın davalı yönünden miktarı bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu ve İİK. mad. 67/2 uyarınca itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunması gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor