Uyuşmazlık, davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla tazminat miktarının tarafların ortak olduğu şirkete verilmesi istemine ilişkindir...
Belirsiz nitelikte olan alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda ise davacı artık iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tâbi olmaksızın geçici talep sonucunu kesin talep sonucuna dönüştürmek üzere talebini arttırabileceği- İkinci talep artırım dilekçesinin ıslah dilekçesi olduğu- Davacı sürücüsü olduğu motosiklet ile seyir halindeyken meydana gelen kazada yaralanarak malul kalmıştır. İtiraz Hakem Heyetince davacının kafa bölgesinden yaralanması nedeni ile %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
Kısmi davada, dava tarihinde; ancak dava konusu yapılan miktar bakımından zamanaşımı kesileceğinden zamanaşımı sürelerinin hesabında dava ve ıslah tarihlerinin dikkate alınması gerekeceği-
Uyuşmazlık, asıl ve karşı davalarda tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi ve maddi/manevi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava ise tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir...
Belirsiz alacak veya tespit davası açıldıktan sonra, yargılamanın ilerleyen aşamalarında, karşı tarafın verdiği bilgiler ve sunduğu delillerle ya da delillerin incelenmesi ve tahkikat işlemleri sonucu (örneğin, bilirkişi ya da keşif incelemesi sonrası), baştan belirsiz olan alacak belirli hâle gelmişse, davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği-Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça belirtmek sureti ile belirsiz alacak davası açmış, bilirkişi raporuyla maddi tazminat miktarının belirlenmesi üzerine  dava ile talep ettiği tazminat miktarını arttırmış olduğundan davacının belirsiz alacak davası açtığının kabulü gerektiği- "Dava konusu olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı, maddi tazminatın, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin talep hakları saklı tutularak kısmi dava olarak talep edildiği, zamanaşımı süresi dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat yönünden dava tarihinde kesilerek, bakiye alacak miktarı yönünden işlemeye devam edeceği" şeklindeki Özel Daire Bozma kararının hatalı olduğu-
Uyuşmazlık, meydana gelen trafik kazasında ayıplı araç nedeniyle uğranılan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir...
Acentelik sözleşmesinden kaynaklanan komisyon alacağı ile sözleşmeye aykırılık sebebiyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin olarak açılan kısmi davada, ıslahla arttırılan miktar yönünden zaman aşımı def'inin değerlendirilmesi gerektiği, davanın belirsiz alacak davası olduğu gerekçesi ile zaman aşımı def'inin reddinin yerinde görülmediği- Belirsiz alacak davasının, niteliği gereği istisnai bir dava türü olduğu ve davacının bunu açıkça dilekçesinde belirtmesi gerektiği- Davacı vekilinin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 190.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiği ancak talebinin ne kadarlık kısmının komisyon alacağı, ne kadarlık kısmının cezai şart alacağı olduğunu da açıklamadığından mahkemece davacı tarafa bu husus açıklatılmadan karar verilmesinin doğru görülmediği- Mahkemece cezai şarta ilişkin talebin atiye terk edildiği belirtilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş ise de; usul hukukumuzda atiye terk müessesesi bulunmadığı-
Haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı Kanun'un 459 uncu maddesinde öngörülen suça ilişkin cezanın üst sınırı dikkate alındığında, aynı Kanun'un 102/4 üncü maddesi uyarınca uzamış ceza zamanaşımı süresi beş yıl olduğu- Haksız eylemin gerçekleştiği 07.02.2004 tarihi gözetildiğinde, beş yıllık uzamış zamanaşımı süresinin 07.02.2009 tarihinde dolduğu; eldeki davada ise, maddi tazminata ilişkin ıslahın 17.10.2012 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından davalı yasal süresinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğüne göre, ıslaha konu tazminat miktarının zamanaşımına uğradığı-
Davacı vekilinin bedel artırım dilekçesinin Tebligat Kanunu’na uygun olarak davalı vekiline tebliği ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği; aksinin adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkının ihlali ile bozma sebebi olduğu-
Islah dilekçesi ile talep edilen miktarın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı- Belirsiz alacak davası- Sigorta sözleşmesinden kaynaklı talepler- Davacının zararının belli olduğu tarih-