TTK.'nın 1483 vd. maddelerinde 'zorunlu sorumluluk sigortaları'nın düzenlendiği- TTK.'nın 4. maddesinde, bu kanundan doğan 'hukuk davalarının' ticari dava sayıldığı- Somut olayda, talebin trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı maddi tazminatın sigorta şirketinden ve diğer davalılardan tahsili istemine ilişkin olduğu- Davacının talebinin TTK. m. 1472 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu- Aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içerisinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davaların ticaret mahkemesinde bakılacağı hususların düzenlendiği-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemi dayalı itirazın iptali istemi-
Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, aracın tam hasara uğramış sayılacağı, aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değerinin ödeneceği, bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmeyeceği, değeri tamamen ödenen araç ve aksamının, talep ettiği takdirde sigortacının malı olacağı, aynı şekilde kısmi onarımlarda parçaların sigorta şirketi tarafından tedarik edilmesi halinde hasarlı parçalar talep ettiği takdirde sigortacının malı olacağı, onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmeyeceği- Sigortalının ve sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin aracın hasarlı haliyle sahibine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar sigortalıya tazminat olarak ödenebileceği, bu durumda ilgisine göre yukarıdaki paragraflarda düzenlenen usul çerçevesinde işlem yapılacağı, sigortalının onayı ile aracı hasarlı haliyle sigortalıya terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacının, tespit edip sigortalıya bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılacağı-
Sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişki Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasından kaynaklandığından uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği-
Yangının, sigortalı bağımsız bölümde meydana getirdiği hasar nedeniyle sigortalıya ödenen maddi tazminatın davalı kat maliklerinden rücuen tahsili istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde çözümleneceği-
6098 sayılı Kanun mad. 67 uyarınca bir hayvanın üçüncü kişiye vermiş olduğu zararı, onun tutucusunun, durumun gerekli kıldığı her türlü özeni göstermiş olduğunu veya böyle bir özeni göstermiş olsaydı bile zararın gerçekleşmesine engel olamayacağını ispat etmedikçe tazmin etmek zorunda olduğu- Hayvan tutucusunun sorumluluğu niteliği itibariyle kurtuluş kanıtı getirilebilen olağan sebep sorumluluğu olduğu-
Mahkemece yapılması gereken işin, rapor düzenleyen makina mühendisi bilirkişiden davacı tarafın sunduğu fatura ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın talep edebileceği KDV dahil gerçek hasar onarım bedelinin miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir ek rapor alarak sonucuna göre karar vermek iken, hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı olduğu biçimde hüküm tesisinin doğru görülmediği-
Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle halefiyet davasının ticari dava sayılamayacağı, bu davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu- Haksız fiilden doğan davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınmasının zorunlu olduğu- Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle, halefiyet davasının bir ticari dava sayılmayacağı, bu davanın, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu, sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hakkın sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusu olduğu-
Rücuan tazminat istemine ilişkin davada özel hukuk tüzel kişilerinin verdikleri zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olmayıp, bu zararların tazmini amacıyla anılan özel hukuk tüzel kişilerine karşı adli yargı yerinde tazminat davası ikame edilmesi gerektiğinden davalı BEDAŞ aleyhine açılan bu davada davalı BEDAŞ yönünden idari yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle davalı BEDAŞ yönünden davaya devam ederek esastan inceleme yapması gerektiği-