Kıdem tazminatının tahsili bakımından tüm mirasçıların birlikte dava açması veya miras ortaklığına temsilci atanması yada iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerekeceği-
Vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil istemli davada tereke elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan, TMK. mad. 640 uyarınca terekeye mümessil tayin ettirilerek mümessil huzuru ile davanın görülmesi gerektiği-
Yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu blunduğu- Bir ortağın tek başına dava açması halinde, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği- 
Yerel mahkemenin ilamı ile tereke temsilcisi olarak davacılardan birinin atandığı ve yargılamasında söz konusu kişinin aşamada ölmüş olup davaya katılmayan ortaklar bulunduğu gözetildiğinde yeni bir tereke temsilcisi aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerektiği, hal böyle olunca, miras şirketine Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerekeceği-
Mahkemece, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket edip etmediğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, özellikle mirasbırakanın temliklerdeki kastının saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 06.11.2018 T. E: 3336, K: 11052-
8. HD. 22.10.2018 T. E: 11328, K: 17615-
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğunun olduğu, nitekim, TMK'nın 702/2. maddesinin de bu yönde açık hüküm getirdiği, ancak, açıklanan kuralın yargısal uygulamada kısmen yumuşatıldığı, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiğinin kabul edildiği-
Yargılama sırasında davacının vefat etmesi halinde mirasçılardan vekaletname ibraz edilmesi veya mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanması suretiyle taraf teşkili sağlanması mümkün olduğu gibi, TMK.'nun 640. maddesi gereğince terekeye mümessil tayin ettirilerek davacının mümessil huzuru ile görülmesinin sağlanması suretiyle de taraf teşkilinin mümkün olduğu-
Davacının mirasçıları yönünden elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, mirasçılardan bazılarının davaya muvafakat ettiklerini bildirdikleri, diğer mirasçıların ise bu yöne ilişkin olumlu ya da olumsuz bir beyanda bulunmadıkları, bu durumda davaya muvafakat etmeyen dava dışı ortakların bulunduğunun anlaşıldığı, o hâlde, miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği, hâl böyle olunca; taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-