Tasarrufun iptali davasında zorunlu hasım olan borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiğinden mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanması, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması gerektiği- Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gerektiği-
Bir kısım davacılar vekili temyiz dilekçesinde gerçekte murisin davalıya borcunun bulunmadığını, her ne kadar murisin ölümlü trafik kazasında aracı kullandığından bahisle davacı olan mirasçılara karşı davalı tarafından takip başlatıldıysa da Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı da bulunduğundan davanın açıldığı, mirasın hükmen reddinin talep edilmesinin yanılgıya dayandığını belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep ettiği anlaşıldığından mahkemece davacılar vekilinin beyanı alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak olan ilam şikayetçi borçluların da aralarında bulunduğu bir kısım davalılar yönünden kesinleşmiş ise de, ayrıca söz konusu ilam infazı için kesinleşmesi gereken ilamlardan olmadığı da anlaşıldığından, takip dayanağı ilamın bozulması sebebiyle yok hükmünde olması gerekçe gösterilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Şikayetçi borçluların dava dilekçesinde ileri sürdüğü vefat eden babalarının terekesinin mirasının açıldığı tarihte borca batık olması ve bu nedenle mirasın hükmen reddolunmuş sayılması gerektiği, pasif husumet ehliyeti bulunmadığından icra emrinin şahısları yönünden iptaline/icranın geri bırakılmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği-
Davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacıda dahil bütün mirasçıların miras payları oranında sorumlu oldukları-
TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-
Mirasın hükmen reddi isteği-
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği- İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edileceği, aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği-
İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davada, davalı borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiği göz önüne alındığında, TMK 605 ve devamı maddelerine göre konunun iflas hükümleri çerçevesinde çözümü gerektiği, bu durumda mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanması, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunması gerektiği- Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerden olduğu, o halde ölü borçlunun davada temsili sağlanarak husumet sorununun çözümlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-
TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemi-